Şu anda ihtiyacım olan tek şey çalışmaya devam etmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحتاج لفعله الآن هو الإستمرار في العمل. |
Benim korunmaya ihtiyacım olan tek şey sensin. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي أحتاج حماية منه هو أنتِ |
Başından beri ihtiyacım olan tüm kanıtlar da o bilgisayardaydı. Hem de kendi evimde. | Open Subtitles | وكل الدليل الذي أحتاج إليه متواجد في ذلك الحاسوب في منزلي |
İhtiyacım olan tek arkadaş 10 milyon dolar | Open Subtitles | صديقي الوحيد الذي أحتاج هو الـ 10 ملايين |
Görmene ihtiyacım olduğu andan körsün. | Open Subtitles | أنتَ أعمى في الوقت الذي أحتاج منكَ أن ترى |
M-16'ya ihtiyacım olduğu zaman, yerde bir çoğu yatıyor olacak. | Open Subtitles | عندما يأتي الوقت الذي أحتاج إلى واحد, سيكون الكثير منهم ملقي على الأرض . |
İçinde hayatta kalmak için ihtiyacım olan, uh, bir serum var. | Open Subtitles | هو المصل الذي أحتاج إلى أه، للبقاء على قيد الحياة. |
İhtiyacım olan nakit adına kayıtlı bir hesapta. | Open Subtitles | مبلغ السيولة الذي أحتاج إليه موجود بتصريح باسمك |
Bir şeker mi, iki mi? Hiç almayayım, ihtiyacım olan tek şeker sensin çünkü. | Open Subtitles | "أمي" ملعقة واحدة أم اثنتين؟ لا شيء، لأنك أنت السكر الذي أحتاج |
İhtiyacım olan her şey var. Masamda yazıyorum. | Open Subtitles | عندي الذي أحتاج. |
Şimdi ihtiyacım olan desteğe sahibim | Open Subtitles | الآن لديّ الدليل الذي أحتاج |
İhtiyacım olan tüm aşkı verdin bana | Open Subtitles | * أعطيتيني كل الحب الذي أحتاج * |
İhtiyacım olan değişiklik bu! | Open Subtitles | ذلك التغييرُ الذي أحتاج |
Bu tam da ihtiyacım olan destekti. | Open Subtitles | كان هذا الدافع الذي أحتاج |
İhtiyacım olan şey eve gitmek Samuel. | Open Subtitles | الذي أحتاج إليه هو الذهاب للمنزل يا (صامويل) ما الذي تفعله؟ |
Hapse girdiğimden beri Bayan Francis Tanrı tek ihtiyacım olan dostumdur. | Open Subtitles | منذ تمّ إدخالي السجن، آنسة (فرنسيس)، الرب هو الصديق الوحيد الذي أحتاج إليه. |
Sen ihtiyacım olan tek adamsın. | Open Subtitles | أنتم جميعا الرجل الذي أحتاج. |
Belki de ihtiyacım olan tek dost sensin. | Open Subtitles | جيسي): قد تكون أنت) الصديق الوحيد الذي أحتاج. |
M-16'ya ihtiyacım olduğu zaman, yerde bir çoğu yatıyor olacak. | Open Subtitles | عندما يأتي الوقت الذي أحتاج إلى واحد, سيكون الكثير منهم ملقي على الأرض . |
İnan bana, beni Louis'den koruyacak bir yasaya ihtiyacım olduğu gün olduğu gün avukatlığı bıraktığım gündür. | Open Subtitles | (صدقيني باليوم الذي أحتاج للقانون لحمايتي من (لويس سيكون يوم لن اكون به محامية |