"الذي أخذه" - Traduction Arabe en Turc

    • aldığı
        
    • çaldığı
        
    Dr. Hersch'in aldığı lomber ponksiyondan omurilik sıvısındaki kırmızı kan hücrelerinde bir fazlalık olduğu görülüyor. Open Subtitles والبزل القطني الذي أخذه الطبيب هيرش أظهر فائض زائد من خلايا كريات الدم الحمراء في السائل المخي النخاعي
    Ve arabanın bizlere son armağanı olarak, onun geri kalanından aldığı para iki gecelik bar harcamalarımızı karşıladı. Open Subtitles وبما أن تلك السيارة كانت بمثابة الهدية لنا المال الذي أخذه بالمقابل دفع به قيمة ليلتين متتاليتين في الحانه
    Bizden aldığı yiyecek sende. Bizden çaldığı eşya sende! Open Subtitles لديكم الطعام الذي أخذه منا، لديكم الأشياء التي سرقها
    Yani, çocuk Derek Bibby' nin kanıt ya da soygundan çaldığı parayı aldı. Open Subtitles المال الذي أخذه الولد من (ديريك بيبي) أكان به الدليل أو من الشارع.
    Allah ondan aldığı ömrü sana versin diye. Open Subtitles كان يرجو الله أن يمنحك العمر الذي أخذه من مصطفى
    Bu da polislerin birisinden aldığı silah, efendim. Open Subtitles هذا المُسدس الذي أخذه من أحد ضباطنا، يا سيدي.
    - Koku, sanığı aldığı paraya bağlayan tek somut kanıt. Open Subtitles -دليل رائحي الدليل الوحيد الذي يربط المدعى عليه مع المال الذي أخذه
    Sark'ın İspanya'da aldığı mı? Open Subtitles وتم نشر بعض هذا السلاح البيولوجي ( هذا السلاح الذي أخذه ( سارك في " أسبانيا "؟
    Yani Gai'nin yanına aldığı çaylak Yagura... Open Subtitles ...إذا ,المتدرب الذي أخذه غاي معه هو
    Paulson'ın Mickey Stokes'un evinden aldığı silah. Open Subtitles إنه نفس السلاح الذي أخذه (بولسون) من منزل (ميكي).
    Hyun Joon, NSS'den aldığı dosyadan, Baek San'ın, ailesini öldüren kişi olduğunu öğrendi. Open Subtitles من الملف الذي أخذه (هيون جون) من منظمة الأمن القومي يكتشف بأن (بايك سان) اغتال والديه
    Bu şekilde götürmeliyiz, ancak Bauer, Dana Walsh'tan aldığı kanıtı basına çoktan verdiyse artık koşturmamız önemini kaybediyor. Open Subtitles سنكون قادرين على احتواء هذا، لكن.. لن يهم هذا إن كان (باور) قد مرّر الدليل الذي أخذه من (داينا وولش) إلى الصحافة
    Dana Walsh'tan aldığı kanıtla birlikte ortalıktan kayboldu. Open Subtitles لقد هرب، ومعه الدليل الذي أخذه من (داينا وولش)
    Daisy,Novak'ın rehineden aldığı telefondan herhangi bir şey çıktı mı ? Open Subtitles ديزي)، حصلتِ على أيّ شيء) من ذلك الهاتف الذي أخذه (نوفاك) من رهينته؟
    Arabadan atmadan önce Candace'ten aldığı yüzüktü bu. Open Subtitles هو أنّه كان لديه الخاتم البديل، الذي أخذه من (كاندس) قبل أن يرميها من السيّارة.
    - Rehin aldığı dedektif mi? - Hayır. Open Subtitles -نفس المُحقق الذي أخذه مع الرهائن؟
    Bu Meclis üyesi Wirth'in CIA'dan çaldığı görüntü. Widener. Open Subtitles إنه الفيديو الذي كان لدى عضو الكونغرس (ويرث) الفيديو الذي أخذه من مقر الإستخبارات المركزية (وايدنر)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus