"الذي أعرفه" - Traduction Arabe en Turc

• Benim tanıdığım
• Benim bildiğim
• hatırladığım tek
• bilirim ki
• bildiğim tek
• bir baktım
• tek bildiğim
• bildiğim bir
• tanıdığım bir
• bilebilirim ki
• tanıdığım kişi

Benim tanıdığım profesör yolunu kaybeden birine asla sırtını dönmez.
البروفيسور الذي أعرفه لن يدير ظهره على أحدٍ أضاع طريقه

Benim inandığım Tanrı Benim tanıdığım Tanrı böyle bir şey yapmaz.
الرب الذي أؤمن به الرب الذي أعرفه ما كان سيفعل ذلك.

Benim tanıdığım Frank beş sene önce öldü.
بالنسبة لي.. فرانك الذي أعرفه مات منذ خمس سنوات

Ama Benim bildiğim kadarıyla doğrudan soyumdan gelen aile bireylerinin kapsamı bu.
ولكن، تعلمون، هذا بشكل مبدأي هو الامتداد لعائلتي الذي أعرفه بمعنى عائلتي القريبة.

Sen Benim bildiğim Sid'in bildiği Sameer'sin. Ve Priya sadece şunu bilmeyi umuyordu o Sameer olsaydın bizim Sameer'ımız mağlup olacak mıydı!
أنت لست هذا السمير , أنت سمير الذي أعرفه وسيد يعرفه وبريا تمنت فقط أن تعرف

Sonrasında hatırladığım tek şey bir yer altı hücresinde uyandığım.
الشيء التالي الذي أعرفه أني إستيقظت في زنزانة تحت الأرض

Kampanya yöneticisi olmakla ilgili ne bilirim ki ben ?
ما الذي أعرفه عن عمل مدير الحملة؟

Bana iğrenç, dolandırıcı ve üç kuruşa her şeyi yapacak vicdansız bir muhasebeci lazım ve sen bildiğim tek kişisin.
أحتاج إلى محاسب لا يراعي الأنظمة و بلا ضمير والذي سيفعل المستحيل ليربح ولسوء الحظ ، أنت الوحيد الذي أعرفه

Bir dakika bekle. Benim tanıdığım tek konuşan eşek yeşil bir devle takılan bir arkadaşım.
إنتظري لحظة، الحمار المتكلم الوحيد الذي أعرفه هو صديقٌ لأحد الغيلان الخـُضر

Benim tanıdığım Roscoe Jenkins acısını gösterirdi.
روسكو جينكينز الذي أعرفه لم يكن ليتعرض للأذى

Benim tanıdığım babam, böyle bir şeyi asla yanıma bırakmazdı. Biliyorum.
أبّي الذي أعرفه لم يكن ليدعني أفلت بفعله كهذه.

Benim tanıdığım adam bomba imalatçısı değil. Anlıyor musunuz?
الرجل الذي أعرفه ليس بصانع قنابل,أتفهمني؟

Benim tanıdığım adam ülkesini her şeyin önüne koyardı her şeyim.
الرجل الذي أعرفه يضع دولته.. فوق جميع الأمور

Benim tanıdığım Profesör yolunu kaybetmiş birine asla sırtını dönmez.
البروفيسور الذي أعرفه لن يدير ظهره أبداً لأشخاص قد ضلوا طريقهم.

Benim tanıdığım adam etrafta oturup, her karardan sonra ellerini ovalamazdı.
هذا يعني إنّ الرجل الذي أعرفه لمْ يكُ يجلس مقلّباً كفيه بعد كلّ قرار

İnsanları incitebilirsin ama. Benim bildiğim Byron bunu istemezdi.
قد تؤذي الناس هكذا وبايرون الذي أعرفه لن يفعلها

Claypool, Benim bildiğim tek mekanları. Bu başka bir yer olmadığı anlamına gelmiyor.
كلايبول كان الموقع الوحيد الذي أعرفه لكن هذا لا يعني أنه ليس هناك مواقع أخرى

Sonra hatırladığım tek şey, her sabah olduğu gibi yatağımda uyanışımdı.
والشيء التالي الذي أعرفه أنني استيقظت في السرير مثل أي صباح آخر

Ben şanslıyım. Aile içinde kötü muameleyi ben ne bilirim ki?
"أنا محظوظ، فما الذي أعرفه عن إساءة المعاملة؟"

Saklanacak ya da gizlenecek bir şey yok. bildiğim tek yol da bu.
. لا أسرار و لا إختباء . هذا هو السبيل الوحيد الذي أعرفه

bir baktım kameraların önündeyiz.
الشيء التالي الذي أعرفه أننا كنا امام الكاميرات.

Onun hakkında tek bildiğim bu olduğuna göre sütü daha sert sağmalıyım.
وباعتبار أن ذلك هو الشيئ الوحيد الذي أعرفه هعنها سأستغل ذلك بشدّة

Ama bildiğim bir şey varsa o da, yatıya kalmazsan mutlu olmadıklarıdır.
ولكن الأمر الوحيد الذي أعرفه هو أنهن يحزنّ إن لم تقضِ الليلة

Evet, harika bir İngiliz hanımefendisi var, tam bir profesyonel ama tanıdığım bir gey kabartıcı var, o da ucuzdur.
أجل، أمرأة بريطانية رائعة، محترفة حقيقية، ولكنها أكثر تكلفة من الشاب اللوطيّ الذي أعرفه.

Hayatım boyunca suda yaşayıp ilk kez karaya çıktım. Ne bilebilirim ki ben?
ما الذي أعرفه عشت طيلة حياتي بالماء، و هذه أول مرة لي باليابسة؟

Ve bu tanıdığım kişi borcunu ödemesi için baş belası adamın kardeşini kaçırıyor.
وهذا الشخص الذي أعرفه واحتفظ بشقيق الرجل المدين إلى ان يدفع الدين