Bundan konuşurken sana verdiğim CD yi dinledin mi ? | Open Subtitles | بالمناسبة، هل إستمعتي لهذا السي دي الذي أعطيتكِ إياه؟ |
Bir yanlışlık oldu. Size verdiğim elbiseleri geri almalıyım. - Christy! | Open Subtitles | لقد حدث خطأ, الفستان الذي أعطيتكِ, أجل, أحتاج إلى استعادته |
Bir hata oldu. Size verdiğim şu elbiseler vardı ya? - Geri almam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد حدث خطأ, الفستان الذي أعطيتكِ, أجل, أحتاج إلى استعادته |
Yaptığın hata şu ki, sana verdiğim parayı alıp içli dışlı olmamalısın yani Allah korusun yakalanırsam reddedebilecek gerekçen olur. | Open Subtitles | الذي فاتكِ هو أنكِ يجب أن تأخذي المال الذي أعطيتكِ ولا تنظري في ذلك عن كثب لذا لو لا سمح الله، تمّ ،القبض عليّ |
Sana verdiğim peçetede numaramla birlikte yazıyordu. | Open Subtitles | لقد كان هذا على المنديل الذي أعطيتكِ إياه مع رقمي عليه؟ |
Sana verdiğim adres hâlâ duruyor mu? | Open Subtitles | هل ما زالَ معكِ العنوان الذي أعطيتكِ إياه؟ |
Unutma, eğer herhangi bir şey ters giderse, arkadaşım havaalanında değilse, sana verdiğim numarayı ara. | Open Subtitles | تذكري، إن حدث شيء خطأ إن كان صديقي ليس موجودًا في المطار اتصلي بالرقم الذي أعطيتكِ. |
Sana verdiğim kitap... Yazarını fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظتي من قام بتأليف الكتاب المدرسي الذي أعطيتكِ إيّاه؟ |
- Hayır, sana verdiğim bağlantı sitesi yakın tehlikelerden beni haberdar etmek içindi. | Open Subtitles | لا، موقع الاتصال الذي أعطيتكِ أياه كان لتحذيري من خطر وشيك |
O kutuyu dışarıya götürüp, sana verdiğim numarayı oraya tuşlayacaksın. | Open Subtitles | عليكِ أن تخرجي الصندوق، وأن تكتبي الرقم الذي أعطيتكِ إياه لتوّي في لوحة المفاتيح. |
verdiğim anahtar hala sende mi? | Open Subtitles | هل ما زال المفتاح الذي أعطيتكِ إياه في حوزتك ؟ |
Sana verdiğim metal detektör yanında mı? | Open Subtitles | هل بحوزتكِ... كاشف المعادن الذي أعطيتكِ إيّاه؟ |
Sana verdiğim risin sebep oluyor bunlara. | Open Subtitles | ذلك سيكون بسبب "الرايسين" الذي أعطيتكِ إياه |
Size verdiğim araştırmaya baktınız mı? | Open Subtitles | أقرأتِ البحث الذي أعطيتكِ إياه؟ |
Dinle, sana verdiğim diğer e-postayı kullan. | Open Subtitles | "اسمعي، استخدمي البريد الالكتروني الآخر الذي أعطيتكِ إياها... |
Sana Noel için verdiğim şu M.C.L bilekliğini ver. | Open Subtitles | (أعطيني سوار (إم سي آي الذي أعطيتكِ إياه في عيد الميلاد |
Chloe, sana verdiğim numaradan bir şey çıkarabildik mi? Olumsuz. | Open Subtitles | (كلوي)، أكنتِ قادرة على إستخراج شيء من الرقم الذي أعطيتكِ إياه للتو؟ |
Sana verdiğim telefondaki takvimi takip et. Angler'a bak. Belki bir eşleşme bulursun. | Open Subtitles | اتبعي التقويم على الهاتف الذي أعطيتكِ إيّاه، وسجّلي على موقع (إنغلر). |
- T, sana verdiğim su tabancası yanında mı? | Open Subtitles | (تي)، ألا يزال لديكِ ذلك المُسدّس الرشاش الذي أعطيتكِ إيّاه؟ |
- Öncesinde sana verdiğim şey... - Mars'tan arazi tapusu? | Open Subtitles | -ذلك الشيء الذي أعطيتكِ إياه... |