Burası hakkında ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben seviyorum | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تظنه عن هذا المكان لكنني أحب أن أكون هنا |
Artık gömleğimde bir delik olduğunu bildiğine göre hakkımda ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تظنه بي بعد أن عرفت أن قميصي ممزق؟ |
Evet, sonunda onu pataklayacak duruma gelince düşündüğün kadar aptal olmadığımızı anlayacaksın. | Open Subtitles | حسناً عندما تدرك الأمر وينتهي بك الأمر بضربها سوف تعلم بأننا ليس بالغباء الذي تظنه |
- düşündüğün kadar kötü olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه بذلك السوء الذي تظنه |
Artık onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını göstererek onu geri kazanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول ربحها مجددا بإثبات أنك لست الوحش الذي تظنه بعد الآن |
Artık onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını göstererek onu geri kazanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | بإثبات أنك لست الوحش الذي تظنه |
Ne sandın ki, kötü ışıklandırma şartlarında birden öteceğini mi? | Open Subtitles | ما الذي تظنه هل سينهار تحت ظروف الإضاءة السيئة؟ |
- Eminim sandığın kadar kötü değildir. | Open Subtitles | حسناً, أراهن بأنه ليس بالسوء الذي تظنه |
Ee, ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | حسنا اذن, ما الذي تظنه ايها الخبير ؟ |
Bunlar hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تظنه بهذا الحذاء ؟ |
- Sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تظنه أنت؟ |
Ölüm meleği, sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تظنه يا إله الموت؟ |
düşündüğün kadar iyi olduklarını umalım. | Open Subtitles | لنأمل أنهما جيدان بالقدر الذي تظنه. |
Michael J. Fox düşündüğün kadar harika bir adam değil. | Open Subtitles | إستمع إليّ، (مايكل جي فوكس) ليس بالرجل العظيم الذي تظنه |
- Hiç bir zaman düşündüğün kadar kötü olmaz. | Open Subtitles | ¶¶نارٌسوداء¶¶ ـ ليس الامر أبداً بالسوء الذي تظنه |
Aptal falan mıyım sandın? | Open Subtitles | ما الذي تظنه أنني غبي أو ما شابه ؟ |
sandığın kadar kötü birisi değil. | Open Subtitles | إنه ليس بالشخص السيء الذي تظنه |