"الذي تعلمته" - Traduction Arabe en Turc

    • öğrendiğim
        
    • ne öğrendin
        
    • Öğrendiğim bir
        
    • ne öğrendim biliyor
        
    Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu. TED استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض
    öğrendiğim en temel şeyin ise şu olduğunu düşünüyorum: Eğer yapabileceğini düşünüyorsan, yapacaksın. TED الشيء الأساسي الذي تعلمته أنني إذا فكرت، وأنت إذا فكرت، فأنت تستطيع، وستفعلها.
    Onun hakkında öğrendiğim tek şey acıya karşı dikkate değer bir dayanıklılığı olduğu. Open Subtitles أعني , أن الشئ الوحيد الذي تعلمته منه أنه لديه تحمل رائع للآلام
    Rozenlar tarafından bilgilendirmende ne öğrendin? Open Subtitles ما الذي تعلمته من استخلاص المعلومات روزن ؟
    Clark'la ilişkimden öğrendiğim bir şey varsa o da, bana karşı dürüst olunmayınca anlıyorum. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي تعلمته من علاقتي مع كلارك هو معرفة متى لايكون الشخص صادقاً معي
    Son birkaç ayında ondan ne öğrendim biliyor musun? Open Subtitles أتعرف ما الذي تعلمته منها في تلك الأشهر الأخيرة؟
    Bu işte öğrendiğim en önemli şey... herkesin sakladığı birşeyler olduğu. Open Subtitles الشيء الذي تعلمته في هذا المجال هو أنه لدى الجميع شيء
    öğrendiğim ikinci şey uyum. TED الدرس الثاني الذي تعلمته هو عن الانسجام.
    Su felsefesinden öğrendiğim üçüncü şey ise açıklık ile ilgili. TED الدرس الثالث الذي تعلمته من فلسفة الماء حول الانفتاح.
    İkinci şey, incinebilirlik ve cesaret arasındaki ilişkiyi nihayetinde anlamamın yanı sıra öğrendiğim ikinci şey şu: Utanç hakkında konuşmamız gerek. TED الأمر الثاني، بالإضافة إلى فهم العلاقة بين الإنكشاف والشجاعة أخيرا، الأمر الثاني الذي تعلمته هو التالي: يجب علينا الحديث عن العار.
    Bu hikaye benim için mükemmel bir şekilde son öğrendiğim o dersi yakalıyor: Mutluluk bizim bulduğumuz değil, yarattığımız bir şeydir. TED ترسم تلك القصة بالنسبة لي الدرس الأخير الذي تعلمته: السعادة ليست شيئا نجده، بل هو أمر نصعنه.
    öğrendiğim ikinci şey, güvenli bir şekilde filme almalarını mümkün kılmamız gerektiğidir. TED الشيء الثاني الذي تعلمته ينبغي تمكينهم من التصوير بطريقة آمنة.
    öğrendiğim üçüncü şey ise doğrulamanın önemidir. TED الشيء الثالث الذي تعلمته هو أهمية التحقق.
    Şimdi, öğrendiğim dördüncü ve en önemli şey, olumlu bir değişim için görüntülerin nasıl kullanıldığı oldu. TED والشيء الرابع والأهم الذي تعلمته هو كيفية استخدام الصور لخلق التغيير الإيجابي.
    2001'de öğrendiğim şey benim oyumun önemli olduğuydu fakat sesim ve bakış açım da önemliydi. TED الذي تعلمته في 2001 ،بأن صوتي مهم لكن صوتي ووجهة نظري أيضا مهمان.
    Bu kliniklerde öğrendiğim ikinci şey ise bilginin ulaşılabilirliği oldu. TED والشيء الثاني الذي تعلمته في هذه العيادات هو وفرة التعليم والثقافة.
    öğrendiğim ikinci şey, hayatta kötü bir şeyler yaşadığınız bir dönemde kırılmış da olabilir kırılıp açılmış da olabilirsiniz. TED والدرس الثاني الذي تعلمته عندما تعيش إحدى اللحظات السيئة في الحياة، بإمكانك إما أن تكون محطمًا، أو محطماً ولكن منفتح.
    Tarihten öğrendiğim tek şey bu dünyada hiçbir şeyin sonsuza dek olmadığı. TED الشيء الذي تعلمته من خلال تجربتي ليس هناك شيء يدوم للأبد.
    İlk öğrendiğim şey, nefesinizi tutarken asla kımıldamalısınız bu enerji kaybına neden olur. TED الشيء الأول الذي تعلمته هو عندما تحبس أنفاسك يجب عليك أن لا تتحرك على الإطلاق لأن هذا يستهلك من طاقتك
    Uzayda ne öğrendin bakalım? Open Subtitles أشعر بالإمتنان. ما الذي تعلمته هناك في الفضاء؟
    Şu ana dek ne öğrendin? Open Subtitles ما الذي تعلمته إلى الآن ؟ أي شيء ؟
    öğrendiğim bir şey varsa o da geleceğin ne getireceğinden asla emin olamayacağınızdır. Open Subtitles حسناً، الشئ الذي تعلمته أنه لـاـ يمكن أن تكوني واثقة، مما يحمله المستقبل لكِ.
    O günden ne öğrendim biliyor musun arkadaşım? Open Subtitles أتعرف ما الذي تعلمته ذلك اليوم يا صديقي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus