Benim geldiğim yerde düğün günün hakkında yalan söylemenin tek bir nedeni vardır. | Open Subtitles | من المكان الذي جئت منه هناك سبب وحيد لكذب الناس حول تاريخ زواجهم |
Benim geldiğim yerde hiçbir şeyden korkmamayı öğrenirsin. | Open Subtitles | من المكان الذي جئت منه تتعلم ألا تخاف شيئاً |
Genç adam, Benim geldiğim yer olan Güney'de, insanlar lütfen der. | Open Subtitles | من المكان الذي جئت منه كان السكان يقولون لو سمحت |
Kendin teslim ol Holman. geldiğin günden beri uğursuzluk getirdin. | Open Subtitles | يجب أن تسلم نفسك يا هولمان لقد كنت جوناه منذ اليوم الذي جئت فيه على السطح |
geldiğiniz yerden burası kaç kilometre uzakta? | Open Subtitles | كم ميلا يبعد المكان الذي جئت منه من هنا؟ |
Tamam, peki, öyleyse anlamalısınız ki, Benim geldiğim yerde pekçok çeşit insan vardır. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أن عليك أن تفهم.. أنه ثمة أنواع مختلفة من البشر من الكوكب الذي جئت منه |
Benim geldiğim yerde nam her şey demektir. | Open Subtitles | المكان الذي جئت منه بطاقات الشوارع هي كل شيء |
Belki masanda bunun için eğitilmedin ama Benim geldiğim yerde insanların profilini çıkarmak için eğitim veririz. | Open Subtitles | ربما لم يتم تدريبك على شيء كهذا لكن في المكان الذي جئت منه تم تدريبنا على الفراسة وهذا ما عرفت عنك |
Benim geldiğim yerde dostum burası bir hapishane gibi görünüyor. | Open Subtitles | في المكان الذي جئت منه هذه الشباك تعد سجناً، |
Benim geldiğim yerde bu şey anne sütü gibidir. | Open Subtitles | من المكان الذي جئت منه هذا المشروب كحليب الأم |
Benim geldiğim diyarlarda iştahımızı açmak için kahvaltıdan önce adam öldürürüz. | Open Subtitles | من المكان الذي جئت منه نقتل رجلاً على الافطار حتى نفتح شهيتنا فحسب |
Benim geldiğim yerde erkekler çalışmak zorunda. | Open Subtitles | في المكان الذي جئت منه علىّ الرجال العمل |
Alıştın sanırım artık. Benim geldiğim yerde böyleleri yoktu. | Open Subtitles | .ليس لديهم هنا فتيات كهؤلاء في المكان الذي جئت منه أنت تشعر بي |
Benim geldiğim yerde anlaşma anlaşmadır. El sıkışmıştık lanet olası! | Open Subtitles | .ومن المكان الذي جئت منه، الإتفاق هو إتفاق .لقد تصافحنا، اللعنة |
Bilirsin, Benim geldiğim yerde insanlar devlet tarafından karantinaya alındığında... | Open Subtitles | تعرف ، فى المكان الذي جئت منه عندما يكون الناس محاطين من قبل الحكومة |
Hollanda da, Benim geldiğim yerde, gerçekte asla bir domuz göremezsiniz, ki bu gerçekten de tuhaf, çünkü, 16 milyonluk nufus içersinde, 12 milyon domuzumuz var. | TED | في هولندا .. البلد الذي جئت منه لا يمكنك أن ترى خنزيراً .. وهذا أمرٌ غريب بسبب اننا بلدٌ مكون من 16 مليون شخص ونملك 12 مليون خنزير |
Bilgiyi de sağlayacağım. - Ya almaya geldiğin para ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن المال الذي جئت لاخذه مني الن يفتقده ؟ |
Seni sadece geldiğin yerde, evinde görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد لك أن ترى المنزل الذي جئت منه. |
Bana geldiğin acayip kara dünyasını biraz daha anlat. | Open Subtitles | اخبرني المزيد عن العالم الغريب الذي جئت منه |
Dolayısıyla, geldiğiniz evrendeki zaman akışını etkilemiyorsunuz. | Open Subtitles | لذلك فلن تؤثر على تاريخ الكون الذي جئت منه |
O yüzden arkanızı dönüp geldiğiniz yere dönmenizi öneririm. | Open Subtitles | لذا فإنني أقترح عليك أن تستدير وتعود من المكان الذي جئت منه |
Buraya, yakalamak için geldiğiniz adam onu bu hale düşürdü. | Open Subtitles | هذا الرجل فعل الأمر الذي جئت من أجله |