...mesela adı ne, nerede oturuyor gibi bilirsiniz, şu adam hani, hep gömlek giyen... | Open Subtitles | مثل ذلك الرجل ، ما اسمه .. تعرفون الذي دائماً يلبس بنطال قصير |
Sana hep bu nedenle saygı duydum. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي الشيء الذي دائماً ما أحترمك بسببه |
Bariz olanı hep ben söylediğime göre bunu da söyleyeyim;.. | Open Subtitles | منذ أَنا الواحد الذي دائماً يَبْدو لذِكْر الواضحينِ |
Şu an burada olan sensin her zaman yanımda olan. | Open Subtitles | الذي دائماً هنا. أنت الواحد أنا يُمْكِنُ أَنْ أَعتمدَ عليه. |
Zeki yaşlı adam, her şeyi bilen, ama her zaman iyi olmayan. | Open Subtitles | كالعجوز الحكيم الذى يعرف كل شيء الشخص الذي دائماً ما يعرف الكثير |
hep olmayı istediğim kişi olabilecektim. | Open Subtitles | و أنني سوف أتمكن من أن أكون الشخص الذي دائماً ما تظاهرت به. |
Muhasebedeki Russell'ı hatırlıyor musun, hep bana bakan hani? | Open Subtitles | هل تتذكر رسل في قسم المحاسبة؟ الذي دائماً ماكان يناظرني؟ |
Yağı hep hayal kırıklığına uğratan şey neydi? | Open Subtitles | ما هو الشيء الذي دائماً يضايق الزيت؟ |
Sadece hep takıldığı bir arkadaşı vardı. | Open Subtitles | فقط ذلك الرجل الذي دائماً ما يخرج معه. "أليكس" اعتقد. |
Sahile taşındım çünkü bu hep istediğimdi ve şunu sordum, "Neyi bekliyorsun?" | Open Subtitles | أَنتقلُ إلى الشاطئِ ' سبب الذي دائماً الذي أرادَ... وأنا إعتقدتُ، "ماذا تنتظر؟ " |
adım hep Shanti'ye ebediyyen bağlı Om. Om | Open Subtitles | اسمي هو الإسم الذي دائماً (مكتوب بجانب (شانتي |
Bu uyduya beni hep gözetmiş olan babam "Howard"ın adını verdim. | Open Subtitles | سميت القمر الصناعي بـ(هاورد) تيمناً بوالدي الذي دائماً إهتم بي |
- hep söylediğin bu. | Open Subtitles | هذا الذي دائماً تقوله - أجل - |
Ve şimdi, Martin Luther King, Gandi ve Desmond Tutu gibi şahsiyetlerin arasına katılan ve hep benim yerime park eden Palyaço Krusty konuşma yapacak! | Open Subtitles | "(تهانينا (كرستي" والآن إحتفالاً بالذي إرتفع لمرتبة (مارتن (لوثر كنغ) ، (غاندي) ، و(دزمند توتو إليكم الرجل الذي دائماً يسرق موقف سيارتي |
Ellerinde çok az kanıt olmasına rağmen, bir çok bilim insanı, insan beyni dahil bütün memeli beyinlerinin aynı şekilde, her zaman beynin büyüklüğüyle orantılı sayıda nöronlardan oluştuğunu düşünüyorlardı. | TED | على الرغم من قلة الأدلة، اعتقد العلماء أن كل أدمغة الثديات، بما فيها الدماغ البشري، مصنوعة بنفس الطريقة، من عدد من الخلايا العصبية الذي دائماً يتناسب طردياً مع حجم الدماغ. |
Dünyanın bu tarafındakiler için her zaman aşil topuğu oldu. | Open Subtitles | الذي دائماً أخيلَكَ كعب في هذا الجزء من العالمِ. |
her zaman var olan ve her zaman var olacak olan zaman dışı yanımızla yani. | Open Subtitles | الجزء الذي دائماً كان والذي دائماً سوف يكون مولوداً خارج الزمن |