Geçen geceki lüks etkinlikteydi ve kimi gördüğünü asla tahmin edemezsin. | Open Subtitles | حسنا، كان الخدش المعاطف في حالة الفاخرة ليلة أخرى، وسوف تخمين أبدا الذي رآه. |
Chris'in kimi gördüğünü bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما الذي رآه "كريس" |
Bil bakalım 19 tanesi ne görmüş? | Open Subtitles | خمّن ما الذي رآه تسعة عشر منهم ؟ |
Büyükbabam senin büyükbabanda ne görmüş, asla anlayamayacağım. | Open Subtitles | ما الذي رآه جدي في جدك؟ لن اعرف أبداً |
Ama ben onun o odada onu öldürebilecek ne gördüğünü merak ediyorum. | Open Subtitles | ...ما الذي كان في غرفة الفحص ما الذي رآه يُمكن أنه قتله |
- Tabii. - Onun ne gördüğünü biliyorum: memeler. | Open Subtitles | نعم ، أعرف ما الذي رآه أثداء |
Çünkü gördüğü şey veya daha önemlisi gördüğü kişi, ödünü patlatmış. | Open Subtitles | لأن الشيء الذي رآه أو بشكل أوضح الشخص الذي رآه أخافه بشدة |
Aslında Sally orada değildi ve Michael'ın gördüğü kişi ise Sally'nin babasıydı. | Open Subtitles | في الواقع, (سالي) لم تكن هناك و الشخص الذي رآه (مايكل), كان أبيها |
- Peki o ne görmüş? | Open Subtitles | و ما الذي رآه ؟ |
Navid tam olarak ne görmüş? Oh, Ben... | Open Subtitles | أنت أولا، ما الذي رآه (نايفيد) بالضبط؟ |
Zaman aldı ama Axe'in sende ne gördüğünü artık anlayabiliyorum. | Open Subtitles | استغرق الأمر وقتاً لكنني أعرف الآن ما الأمر المميز الذي رآه فيك (آكس) |
JD'nin kilise dışında gördüğü kişi olabilir mi? | Open Subtitles | هل من الممكن أن يكون الشخص الذي رآه (جي دي) خارج الكنيسة ؟ |
Yani demek oluyor ki, katilimiz muhtemelen Falco'nun heykelin yanına giderken gördüğü kişi. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ القاتل على الأرجح هو الذي رآه (فالكو) يخرج من الغرفة وبحوزته القبضة. |