"الذي قام به" - Traduction Arabe en Turc

• yaptığı

Ya da bunun gibi, kendisinin yaptığı bir ışıklandırma tasarımı General Motors için, teşhir alanı için. Ve o mekana girersiniz,
أو شيئا من هذا القبيل ، وهو تصميم الإضاءة الذي قام به لجنرال موتورز ، من أجل معرض السيارات. وما ان تدخل المعرض

Tek hata, benim bir başkasının yaptığı şeyi algıyamamamda yatıyor.
الخطأ الوحيد يكمن في كوني غير قادر على تصور ما الذي قام به ذلك الآخر.

Ekibimin yaptığı işin etkili olduğunu bilsem de tepkilerin eşit derecede güçlü olmasını beklemiyordum.
وبينما كنت أعلم أن الجهد الذي قام به فريقي كان جبارًا، لم أكن أتوقع أن يكون رد الفعل بنفس القدر من القوة.

Ama bu kişinin sonradan yaptığı daha da garipti.
لكن الأمر التالي الذي قام به مثير للفضول أكثر

Ben özellikle adli tabibin laboratuarında bize yaptığı gösteriyi beğendim.
أنا أحببت خاصة العرض الصغير الذي قام به لأجلنا في مختبر الطبيب الشرعي

Geçmişe gitmek ve yaptığı kötülüğü tersine çevirmek istiyorum.
السعي إلى العودة إلى الماضي والتراجع عن الشر الذي قام به.

Ve burada yaptığı çalışma, getirdiği muhakeme ve mantığın mutlak(kesin) sistemi bulma hayalini tuzla buz etti.
والعمل الذي قام به هنا، جلب نهاية الحلم بإيجاد النظام التام للتفكّر والمنطق.

Aslında yaptığı şey oldukça ilginç ve başarılı.
أن الذي قام به شديد التعقيد وبسيط في الواقع رجال

Bunun sana yaptığı o iyilik ile bir alakası var mı?
هل لهذا علاقة ً بالمعروف الذي قام به من أجلك؟

yaptığı bu korkunç şeyden sonra Tanrı ona bir armağan verdi:
بعد الفعل الشنيع الذي قام به منحه الله هدية

Benim ihtiyarın yaptığı tek büyü bira bardağını yok etmekti.
السحر الوحيد الذي قام به والدي هو إخفاء الماء

Akıl hocanın yaptığı hatayı ben de yaptım:
يبدو أنني قمت بنفس الخطأ الذي قام به مُعلمك

yaptığı kötülükleri istemeden yaptığına inanıyoruz.
ونعتقد أنه كارهُ للشر الذي قام به

Randall'ın şu fon yöneticisiyle yaptığı anlaşmayı duydun mu?
هل علمت بالإتفاق الذي قام به " راندال " مع مدير مالي

Kimin öldüğü kimin yaptığı sırada kimin olduğu bilinir.
الذي مات، الذي قام به. الذي قادم.

Ve doğru yaptığı işlerden birine bakıyordu.
"ويلقي نظرةً على الشيء الوحيد الذي قام به بشكل صحيح"

Bu da, kanın yaptığı etkinin aynısını yapardı.
ستقوم سنفس الشيء الذي قام به الدم

- Kendi yaptığı hatayı sizin yapmamanız için
من ارتكاب نفس الخطأ الذي قام به

Olabilir ama ben onun yaptığı hataları yapmayacağım.
لكنني لن أقترف نفس الخطأ الذي قام به

O yaptığı işten oldukça gurur duymuştu.
كان فخوراً للغاية بالعمل الذي قام به