Bir deneme olarak, ona senin teklifini verdim. aslında bana bakmam için verdiğin. | Open Subtitles | كأختبار اعطيتها العرض الذي قدمته لي لأراه |
Ayrıca bana hastanede göz kulak olduğun ve cesaret verdiğin için. Neden bunu istesin ki? | Open Subtitles | أجل، ولاعتنائك بي في المستشفى والدعم الذي قدمته لي |
Bana verdiğin bütün o destekten sonra bütün yaptıkların için sana teşekkür edecek vakti bulamadım. | Open Subtitles | وبعد كل الدعم الذي قدمته لي لم أجد الوقت لأشكرك على كل ما فعلته |
Sana verdiğim hamstere bile bakamıyorsun. | Open Subtitles | اسمع ، لا يمكنك الاهتمام بالهمستر الذي قدمته لك للعيد |
Birlikte yaşamak için yaptığınız başvurunun kabul edildiğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أن الطلب الذي قدمته بشأن مشاركته السكن معك |
Fakat,bana verdiği tişörtün arkasında şöyle... ...diyor,''Tehlikedeki çiftçileri koru.'' | TED | لكن الجزء الخلفي من القميص الذي قدمته لي، يقول: "أنقذوا سكان الجبال المهددين بالانقراض". |
Ulusal Bilim Vakfı'na, Kuzey Kutbu'ndaki yavaş hareket eden manyetik monopollerin keşfedilmesi için yaptığım ödenek teklifini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر طلب المنحة الذي قدمته لمؤسسة العِلم الوطنية؟ لاستكشاف الأقطاب الأحادية بطيئة الحركة |
Bu, sabah sunduğum yürütme emrinin bir taslağı. | Open Subtitles | .. هذه مسودة للأمر التنفيذي الذي قدمته أنا صباحاً |
Bu, bana evlenme teklif ettiğinde verdiğin yüzük değil mi? | Open Subtitles | هذا هو الخاتم الذي قدمته لي عندما طلبتني الزواج منك ، أليس كذلك ؟ نعم |
En yakın zamanda anne ve babana gidip verdiğin ifadenin yalan olduğuna inanmaları için bilmeleri gereken her şeyi anlatacaksın onlara. | Open Subtitles | تقصدين أبواك بأسرع ما بالإمكان، وتخبرينهمابكلما تلزممعرفته... ليقتنعا بأن الدليل الذي قدمته كان خاطئاً |
En yakın zamanda annenle babanın yanına gidip verdiğin ifadenin sahte olduğuna inanmaları için onlara bilmeleri gereken ne varsa anlatacaksın. | Open Subtitles | تقصدين أبواك بأسرع ما بالإمكان، وتخبرينهمابكلما تلزممعرفته... ليقتنعا بأن الدليل الذي قدمته كان خاطئاً |
Son 10 günde bana verdiğin sevgi ailemin 25 yılda verdiğinden daha fazla. | Open Subtitles | الحب الذي قدمته خلال الأيام العشرة الماضية... أكثر مما منحني والدايّ إياه خلال 25 عاماً. |
Bunun tüm sebebi verdiğin sikindirik tavidir. | Open Subtitles | كل هذا يعود لذلك المشروب السخيف "تافي" الذي قدمته له |
Daha önce bana verdiğin hanımeli çayı... | Open Subtitles | شاي عسل الزهر ...الذي قدمته لي سابقاً |
Çocukları buraya yolladığı için Henry'ye verdiğin parayı. | Open Subtitles | الـــ ؟ المال الذي قدمته لـ (هنري) لإرساله الأطفال إليك ؟ |
Patron, verdiğim şu kayıp şahıs raporunu bitirme fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | يا رئيسي, هل حظيت بفرصة لتوقيع تقرير الأشخاص المفقودين الذي قدمته لك؟ |
Emma'ya verdiğim ilk şey bu ve bunu çok seviyor. | Open Subtitles | هذا هو الشيئ الاول الوحيد الذي قدمته ل"ايما" وهي احبته |
Az önce sana verdiğim içki Chanca Piedra denilen yerel bir bitkiden yapıldı. | Open Subtitles | الشراب الذي قدمته لك للتو تم اعداده بواسطة نبتة تدعى (تشانكا بيدرا) |
Haberlerde, cenaze töreninde yaptığınız konuşmanızı izledim. | Open Subtitles | لكنّني أردت القول بأنني رأيت خطاب التأبين الذي قدمته في نشرة الأخبار. |
Sabıka kaydınızdan dolayı oturma izni için yaptığınız başvuru reddedildi. | Open Subtitles | بسبب سجلك الاجرامي سأرفض طلب الأقامه الذي قدمته |
Kendi rızasıyla verdiği itirafnamesini şimdi benim zorla aldığımı söylemesi! | Open Subtitles | أنا أهتم بالأعتراف الذي قدمته بإرادتها والآن هي تقول أنني أكرهتها - إذا كات الأدلة جيدة - |
Ulusal Bilim Vakfı'na, Kuzey Kutbu'ndaki yavaş hareket eden manyetik monopollerin keşfedilmesi için yaptığım ödenek teklifini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر طلب المنحة الذي قدمته لمؤسسة العِلم الوطنية؟ لاستكشاف الأقطاب الأحادية بطيئة الحركة |
Şimdi altın tahtına otur ve sana sunduğum güvenli ortamdan savaşı izle. | Open Subtitles | والأن اجلس علي عرشك الذهبي.. وشاهد هذه المعركة من الأمان الذي قدمته إليك. |