"الذي قطعته" - Traduction Arabe en Turc

• verdiğin
• verdiğim
• Ettiğin

Chosun halkı için çalışacağına dair verdiğin sözü tutacağın konusunda sana güveniyorum.
مهما تفعلين اعتقد انك ستوفين بالوعد الذي قطعته لسكان جوسون

Um, Krusty, acaba kimseye bahsetmediğin şu rüyanda babana verdiğin sözü mü yerine getiriyorsun?
هل أوفيت بالوعد الذي قطعته لوالدك في الحلم الذي لم تفصح عنه لأي أحد؟

verdiğin söz var ya küçük bir çocuğun çok uzun zaman önce verdiği bir sözdü o.
العهد الذي قطعته كان عهداً لصبي صغير منذ زمن بعيد

Sana sonra detaylıca anlatırım ama bu sana verdiğim sözü değiştirebilir.
سأخبرم المزيد عن هذا لاحقاً ربما ستغير الوعد الذي قطعته لكِ

Benicio benimle evlenmeyi kabul ederse yapmaya söz verdiğim adağımı yerine getiriyorum.
أمي, قد اتيت الى هنا لأوفي بالنذر الذي قطعته على نفسي في حال وافق بينيسيو ان يتزوجني

Hak etmiştim. Çok çalışmıştım. Bu kendime verdiğim tek söz.
لقد استحققتها, لقد عملت من أجلها, ذلك الوعد الوحيد الذي قطعته لنفسي.

5 ayda kat Ettiğin yol gerçekten hayret verici ve hayatının şiddet dolu olduğunun da farkındayım.
إنّي منبهر بالشوط الذي قطعته خلال 5 أشهر لستُ واهمًا، هذه ليست حياة عنف.

Ya da sana verdiğin sözü mü hatırlatayım?
و هل علي أن أذكرك بالوعد الذي قطعته

Babama verdiğin söze karşı gelerek mi?
بعكس العهد الذي قطعته أمام والدنا

Annene verdiğin sözünü yerine getir.
أوفي بالعهد الذي قطعته لأمك

verdiğin söz yerine geldi.
لذا فالوعد الذي قطعته

Senin demin verdiğin sözün aynısı.
نفس الوعد الذي قطعته

Ama, TT'ye verdiğin sözü her zaman tut.
لكن وفِ دائماً الوعد الذي قطعته لـ(تي تي).

verdiğin sözü hatırladın.
تذكر الوعد الذي قطعته.

Babam bana 8 yıl önce verdiğim sözü hatırlattı..
و ابي ذكرني بوعدي الذي قطعته له قبل ثمان سنوات

Sana verdiğim o sözü hatırla. Hey, hey, hey. İşi senin için kolaylaştırayım.
هل تتذكر الوعد الذي قطعته ؟ دعني أسهلها عليك

İlk tanıştığımızda verdiğim sözü tutacağım.
سأحافظ على وعدي الذي قطعته في أول لقاء بيننا.

Almanlara verdiğim sözü bozmamı mı istiyorsun?
‫أنتِ تنوين على نقض الوعد ‫الذي قطعته أنا للألمان

Gerçeklerin sadece yarısını bilerek verdiğim bir sözü nasıl tutacağım?
فكيف أستطيع الحفاظ على الوعد الذي قطعته فيما كنت لا أعرف سوى نصف الحقائق؟

verdiğim tek söz, o iğrenç cesedin gömülü kalmasını sağlayacak olmaktı.
الوعد الوحيد الذي قطعته هو محاولة التأكد من أن هذه الجثة تبقى مدفونة