bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve bu aileyi bir arada tutmaktan başka çaresi kalmamış oğullarının hikâyesidir. | Open Subtitles | الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لن يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم معاً |
Kim inanmaz ki? Böyle tatlı ve dürüst bir yüze... | Open Subtitles | من هو الذي لن يصدق وجهاً جميلاً و صادقاً ؟ |
Evet Ama bu repocuların işine yarıyor. Umarım işler hep böyle gider. | Open Subtitles | أجل، لكنه العصر الذهبي للتجارة بتحصيل الديون، العصر الذي لن ينتهي أبداً |
Ama bir herif vardı ki asla unutamayacağım bir orospu çocuğuydu. | Open Subtitles | لكن كان هناك رجل وحيد ذلك الوغد الذي لن أنساه أبداً |
Onu, verebileceğim asla akıllarına gelmeyecek olan tek kişiye vermeliydim. | Open Subtitles | أعطيتها إلى الشخص الوحيد الذي لن يظنوا أنني أعطيتها له |
asla alamayacakları bir üniversite eğitimi için yüz bin dolar teklif edip, | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه |
Öyle az insan ırkının kendileri ve çocukları için bir yönetim şekli,... seçmeşansıolmuşturki... | Open Subtitles | كم من الأشخاص الذي لن تتيح لهم الفرصة ليختاروا حكومتهم بإنفسهم و أطفالهم |
asla alamayacakları bir üniversite eğitimi ve yüz bin dolar teklif edip kimsenin Irak'a gitmek zorunda olmadığını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه ونعد أن أحدا لن يضطر للذهاب للعراق |
Ben de kendiminkini ödünç verdim, Ama ne yaparsın, onu da kaybetmiş. | Open Subtitles | لذا لقد اعرته كتابي ولكن الذي لن تتوقعه قد اضاع كتابي ايضا |
Ama insan hep kendisinin hiç unutulmayacağını ümit eder. | Open Subtitles | ولكن الشخص يظل يتمني انه الشخص الذي لن تنساه |
Ama tapındığı "put"a son bir kez... saygısını göstermeden gözlerini... kapatmak istemiyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي لن يغلق عينيه ' دون دفع الجزية مشاركة واحدة إلى كائن من العشق له '. |
Roma, çocukları arasından yeni bir kral seçecek, ve daha acımasız olacak, Ama kalplerinizi serin tutun, çünkü Tanrı bizi terk etmeyecek. | Open Subtitles | روما سوف تختار ملكا من ابنائها ، وستكون قبضته اقوى ولكنكم يجب ان ترفعوا قلوبكم الى الله الذي لن يتنازل عنا |
bu simitleri kötü amaçlar için kullanacaksın... ve biz buna asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | هذا الكعك هو الشيء الوحيد الذي لن نسمح أن يتم إستخدامه في الشر |
asla istifa etmeyeceğim tek işimsin. Kafamı mı kokladın sen? | Open Subtitles | أنه العمل الوحيد الذي لن أستقيل منه هل شممتِ رأسي؟ |
Ben söylemedim, ve önemli bu konu ile ilgili bir çok sorum var. | Open Subtitles | و لدي العديد من الأسئلة بخصوص هذا الموضوع الذي لن نجاوب عليه نحن |