Güvenlik soruşturmam, sade bir vatandaş olduğum için geri alınabilir ama Langley'de bana bir iyilik borcu olan bir analist tanıdığım var. | Open Subtitles | قد يكون بلدي تصريح أمني التراجع إلى أن من مجرد مدني، ولكن لدي أحد كبار المحللين في لانغلي الذي يدين لي معروفا. |
Sizlerden, her muhbiri, her yeni tutuklamayı, ...size iyilik borcu olan her şüpheliyi sıkıştırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد منك الضغط على كل مخبر، كل اعتقال جديدة، كل المحتال الذي يدين لك وصالح. أقفاص راتل، تفعل ما عليك القيام به. |
Sana borcu olan bir adama mı? Onu öldürmekle parayı alamazsın. | Open Subtitles | الرجل الذي يدين لك بالمال، قتله لن يُعيد لك أموالك. |
Size ne kadar borcu var? | Open Subtitles | كم هو المبلغ الذي يدين به لكم؟ |
Bilmeni istiyorum ki kızımın mutluluğunda sadece her şeyini bana borçlu olan birine güvenirim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفي يمكنني أن أئتمن فقط على سعادة أبنتي إلى الرجل الذي يدين لي بكل شيء |
Porter'ın borcu olduğu adam. | Open Subtitles | الذي يدين له المال |
Ama eğer bunu söylersem, neden bana olan borcunu ödesin ki? | Open Subtitles | ولكن إذا قلت هذا، هل تعرف أي سبب من خلالة يقوم بدفع المال الذي يدين به لي؟ |
Peki, şu borçlu olduğu adamdan hiç bahsetti mi? | Open Subtitles | حسناً، هذا الرجل الذي يدين له. هل أعطاك وصفاً له؟ |
Bize iyilik borcu olan doktor arkadaşımızı ara. | Open Subtitles | أتّصل بصديقنا الطبيب الذي يدين لنا بخدمة |
Bir sigara içecektim ve bana borcu olan adam gelmezse herifin evine gidip belki karısını sikip belki de amigo kızını öldürecektim. | Open Subtitles | كنت سأقوم بتدخين سيجارة واحدة، وإذا كان الرجل الذي يدين لي المال لم يظهر، كنت سأذهب إلى منزله، |
bana bir kaç bin borcu olan birisi var | Open Subtitles | بينما يستطيع الرجل الذي يدين لي بالمال أن يؤمن لي دفعة |
Hmm. Bobby'ye söyle arabamın anahtarlarına ve bana borcu olan paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أخبري "بوبي" أني أريد مفاتيحي والمال الذي يدين به لي |
Billy öldüğüne göre Ajan Enteresan İsim bir yerlerde parası varsa, bize borcu olan kirayı-- | Open Subtitles | بما أنّه ميّت أيها العميل صاحب الإسم المثير للإهتمام، إذا كان يملك مالا في مكان ما والإيجار الذي يدين لنا به، ذلك... |
Bana borcu olan parayı verecek misin? | Open Subtitles | هل ستعطني المال الذي يدين لي ؟ |
Bana borcu olan bir adam var. | Open Subtitles | لقد حصلت على الرجل الذي يدين لي. |
Size ne kadar borcu var? | Open Subtitles | كم هو المبلغ الذي يدين به لكم؟ |
Gizliliğinizi ihlâl ettiğim için özür borçlu olan kişi benim. | Open Subtitles | أنا واحد الذي يدين لك اعتذار لانتهاكها خصوصيتك. |
Ya Tim Larson birisine borcu olduğu için onu öldürmediyse? | Open Subtitles | ماذا لو لم يكون (تيم لارسون) هو من قتل الشخص الذي يدين له بالمــال؟ |
Dediğin gibi harcamalarımı kıstım ve restoranda biraz daha mesai aldım ama en büyük olay birdenbire Kurt'ün gelip bana olan borcunu ödemesiydi. | Open Subtitles | حسنا لقد استقطعت من نفقاتي كما قلت لي وزدت قليلا من ساعات العمل في المطعم ولكن الجزء الأكبر كان من لا شيء كورت ظهر فجأة وأعطاني المال الذي يدين به لي |
Şimdi ara onu, ona de ki, hapisten eski bir dostuna borçlu olduğu para çocuğunun teminatıymış. | Open Subtitles | الآن اريدك ان تتصلي به وتخبريه بأن ابنه هو ضمانِ لــ المال الذي يدين به الى صديق قديم من السجن |