Yeni adam onu vurdu, Ryker için çalışan yeni adam. | Open Subtitles | قتله الرجل الجديد ، الرجل الجديد الذي يعمل لحساب رايكر |
Ron Lumbergh'i mi söylüyorsunuz, Initrode'da çalışan genç adam mı? | Open Subtitles | هل تقصد رون لمبرج، الذي يعمل في لينترود؟ ذلك الشاب؟ |
Bu teşkilatta Sloane'u adalete teslim etmek için çalışan insanlar var. | Open Subtitles | هناك ناس في هذه الوكالة الذي يعمل لجلب سيوان إلى العدالة. |
Sonra da bana Çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. | Open Subtitles | ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به |
- Morg görevlisi olarak çalışıyor. - İşte. Bu kadar zor muydu? | Open Subtitles | الذي يعمل في المشرحة حسنا هل ذلك صعب جدا ، هاه ؟ |
Notun arkasında onlar için çalışan gardiyanın adı ve adresi yazılı. | Open Subtitles | ستجد في الخلف إسم وعنوان الحارس الذي يعمل مع هذا الشخص |
Nijerya'nın ücra bir köşesinde çalışan gezici sağlık ekibi hakkında bir şeyler okumuştum. | Open Subtitles | قرأت عن هذا الفريق الطبي الجوال الذي يعمل في المناطق النائية في نيجيريا |
TED'in işlediği zaman dilimi çok müthiş, aylık son teslim tarihleriyle çalışan dergi işinden sonra. | TED | النطاق الزمني الذي يعمل فيه تيد ممتاز للغاية بعد خروجي من شغل المجلة الشهرية مع مواعيد محددة. |
1875 yılından beri işletilen bu fabrika, bölgedeki son çalışan çelik fabrikasıdır. | TED | المصنع الذي يعمل منذ عام 1875، يعتبر آخر مصنع فولاذ قائم في المنطقة. |
1871'de, Güney Afrika'da çalışan Alman Jeolog Karl Mauch, sıradışı bir kompleks ile karşılaştı, terk edilmiş bir taş bina kompleksi. | TED | في 1871، مشى كارل ماوخ، العالِم الجيولوجي الألماني، الذي يعمل في جنوب أفريقيا، عبر مجمع رائع، مجمع مهجور من المباني الحجرية. |
çalışan hali MIT'de. Ve bunu şu yakışıklı beyefendiye vereceğim. | TED | النموذج الذي يعمل موجود في أم آي تي. سأقوم بتمريره إلى هذا السيد الوسيم. |
Google'da çalışan büyük oğlum ise üç ayda ya da yarım yılda geliştirmeli. | TED | بينما ابني الاكبر, الذي يعمل لدى غوغل عليه العمل على اساس فصلي او نصف عام |
Kush, Gucerat sahilinde çevresel adalet için çalışan yasal danışman ekibinden biri. | TED | كوش فرد من فريق مساعدي المحامين الذي يعمل من أجل حقوق البيئة على ساحل غوجرات. |
yukarıdaki benim kutum, ve buda çalışan sistem | TED | هنا مكاني في الأعلى, وهذا هو النظام الذي يعمل |
Yalnız Bay Kane, Chronicle için çalışan ekibi de hesaba katınız. | Open Subtitles | ولكن انظر من الذي يعمل في وقائع الاحداث معهم.. |
Ama, fizik-kimya okulunda çalışan çok başarılı bir bilimadamını tanıyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك، أنا أعرف عالم من الفضل الكبير الذي يعمل في مدرسة الفيزياء والكيمياء. |
Üstünde Çalıştığı rapor hakkında ona bir şey soracaktım. | Open Subtitles | فقط نريد أن نسأله عن التقرير الذي يعمل عليه |
Dostum, neden Stu'nun Çalıştığı yerde bir iş bulmayı denemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحاول أن تجد عملا في المكان الذي يعمل به ستو؟ |
Bu Dr. Kang. Bu projede olarak ekibi ile birlikte bizimle çalışıyor. | TED | هذا هو د.كانج الذي يعمل معنا في هذا المشروع، وهو جزء من فريقنا. |
Kendinizi o hastanın yerine koyun bir. Bu Christian, Ideo'da bizimle birlikte çalışıyor. | TED | ومجرد وضع نفسك في موقف المريض. هذا هو كريستيان الذي يعمل معنا في آيديو. |
Kaçakçılarla kimlerin çalıştığını biliyor musun? Kaçakçılarla! | Open Subtitles | هل تعرف ماذا يطلق على الشخص الذي يعمل مع مهرب؟ |