Özellikle gri resif köpek balıkları savunmasızdırlar ve Beni endişelendiren de bu. | Open Subtitles | قرش الشعبة المرجانية العظيم ضعيف خصوصا وذلك الذي يقلقني |
Beni endişelendiren şey, siz kızlar kuralları isteğiniz gibi değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | .. الأمر الذي يقلقني هو انكم يا فتيات تعتقدون أنه بإمكانكم تغيير القواعد |
Beni endişelendiren asıl şey siz kızlar kuralları istediğiniz gibi değiştirmeniz. | Open Subtitles | الامر الذي يقلقني يافتيات انكم تعتقدون انه بامكانكم تغيير القواعد.. |
Tek endişem çekin karşılıksız çıkmasıdır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يقلقني هو إذا مسح الاختيار. |
Biliyorsun, beni tek bir ajansın ...güçlü olmasından fazla endişelendiren tek şey, ...yalnızca bir ajanın bu kadar güçlü olmasıdır. | Open Subtitles | أتعرفين، الشيء الوحيد الذي يقلقني أكثر من قوة أي وكالة -هو قوة أي وكالة وحيدة |
Evet, ama Beni endişelendiren isim o değil. | Open Subtitles | أجل , ولكنه ليس الاسم الذي يقلقني |
Beni endişelendiren tek şey | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يقلقني |
Beni endişelendiren nişanlın. | Open Subtitles | أنه خطيبك الذي يقلقني |
Zaten Beni endişelendiren de söyle kısmı. | Open Subtitles | قولها هو الجزء الذي يقلقني |
Beni endişelendiren zaman çizgisi, ara vermiyor ve festival bir gece daha tam gaz devam edecek. | Open Subtitles | ربما و لكن الذي يقلقني |
Beni endişelendiren ne kadarının kendinden olduğu değil. | Open Subtitles | -هذا ليس النصف الذي يقلقني |
Beni endişelendiren ne kadarının kendinden olduğu değil. | Open Subtitles | -هذا ليس النصف الذي يقلقني |
Beni endişelendiren... | Open Subtitles | الذي يقلقني |
Tek endişem eve dönüşümüzü kaçırmak. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي يقلقني هو تفويت وسيلة إقلالنا للديار |
Tek endişem, zavallı kıza tüm bunları tekrar yaşatmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يقلقني سحب فتاة مسكينة بكل هذا الألم ثانيةَ |