"الذّهاب" - Traduction Arabe en Turc

    • gitmek
        
    • gitmem
        
    • gidebilir
        
    • Gitme
        
    • gitmemiz
        
    gitmek isteyip istemediğini sana sormamı istedi. Open Subtitles طلب منّي أن أسألك إذا كنتي تريدين الذّهاب
    gitmek istiyorsan git ve insan gibi davran. Open Subtitles وإن كنتَ تريدُ الذّهاب فاذهب وتصرّف كالبشر
    Banyoya gitmek istersen, bizim gelmemizi bekle ve bu şekilde işaret ver. Open Subtitles إن احتجتِ الذّهاب إلى الحمّام، اعطينا هذه الإشارة
    gitmem gerekiyor. 2 saat sonra Paris'e bir tren var. Open Subtitles عليّ الذّهاب لديّ قطارٌ بإتّجاه باريس خلال ساعتين
    Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Özür dilerim, gitmem lazım. Open Subtitles أنا لا أعلم لمَ فعلتُ هذا للتّو، أنا آسفه، يجب عليّ الذّهاب
    Onları ısıttıktan sonra, gidebilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني الذّهاب بعد الانتهاء من تحضيرها؟
    Tabanvay giderim gitmesine de sanki birileri Gitme diyor gibi. Open Subtitles بالتّأكيد مازال بإمكاني الذّهاب سيراً، لكن يبدو بأنّني حصلتُ على إشارةٍ تنصحني بعدَم الذّهاب.
    Hadi, bir yere gitmemiz lazım. Öyle bir şey işte. Open Subtitles هيا، علينا الذّهاب لمكان ما أو نكون، شيءٌ مثل هذا.
    Oradan ayrılmak istiyordun ve yüzmeye gitmek istediğini söylemiştin. Open Subtitles لقد كنتِ يائسةً لترحلي، وقُلتِ أنّكِ تريدين الذّهاب للسّباحة.
    Söz konusu olan Şirine, gitmek zorundayız. Open Subtitles هذا عدم التفاهم الذي كنّا نتحدّث عنه علينا الذّهاب
    Bunun sorunu çözeceğinden emin değilim... ama tam gitmek istediğiniz yere çıkan bir merdiven buldum. Open Subtitles لست واثقًا إن كان هذا سيحلّ المشكلة لكنّي وجدت درجًا يؤدّي إلى حيث تريدان الذّهاب بالتّحديد
    Eve gitmek ve tuvalette uyuyakalana kadar dondurma yemek istiyorum. Open Subtitles كلُّ ما أريده هو الذّهاب إلى المنزل وأكل المثلّجات فوق المرحاض إلى أن أخلد إلى النّوم.
    Bugün hiç bir yere gitmek zorunda değilim. Open Subtitles لستُ مضطرّةً إلى الذّهاب إلى أيِّ مكانٍ اليوم.
    Keşke bunu bana biletleri almadan önce söyleseydin. Cidden gitmek istiyor musun? Open Subtitles أتمنّى لو كنتِ أخبرتني بهذا قبل أن أُحضر التّذاكر، هل تُريدين الذّهاب أصلاً؟
    Öyle uzak bir yere niye gitmek istesin ki? Open Subtitles لماذا أراد الذّهاب إلى مثل ذلك المكان البعيد؟
    Nereye gittiğimi bilmiyordum. Sadece gitmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles "أنا لم أكُن اعلم إلى أين سأذهب، فقط علمت بأنّ يجب عليّ الذّهاب"
    Akşam yoklaması için kışlalara gitmem gerek. Open Subtitles عليّ الذّهاب لتجهيز بعض اﻷمور مع اﻵخرين
    Benim bir yere gitmem gerekiyor. Open Subtitles عليّ الذّهاب إلى مكانٍ ما
    Rahibeler zarar verilmeksizin gidebilir ama manastırda kalmayı seçen herkes öldürülecektir. Open Subtitles الرّاهبات أحرار في الذّهاب دون خوف من الأذى, لكن أيّ شخص يختار البقاء في الدّير... سيُقتل.
    Kulübü size gösterdim, artık gidebilir miyim? Open Subtitles -حسنٌ، أريتُكما الملهى، أيُمكنني الذّهاب الآن؟
    225)}Gönderen: {\cHFF6A00}İshida 430)}Eğlence parkına Gitme gibi bir planımız var da Open Subtitles ،من إيشيدا: ننوي الذّهاب إلى مدينة الملاهي ما رأيكِ بالذّهاب معاً إن كنتِ ترغبين؟
    Şimdi gitmemiz lazım. Open Subtitles لدينا حجز محكمة خلال 30 دقيقة ، علينا الذّهاب الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus