Suçluları görüntüler yakalayarak belirleyemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع المجيء بالمشتبه بهم بإمتلاك الرؤى. |
Ama merak etme. Güçsüzleştiren, akıl parçalayan imgelemler devam ettiği sürece, sizi terk edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أترككم يا رفاق بينما مازلت أملك إضعاف الرؤى |
Sanki, nasıI desem, sanki iblisin karıştığı herhangi bir şeye ne kadar çok yaklaşırsam imgeler de o kadar güçleniyor. | Open Subtitles | لا أدري كلما إقتربت لأي شئ يخص هذا الكائن الشيطاني كلما قويت هذه الرؤى |
Bayılma kısmı değil tabii ki ama görüler işe yarayabilir. | Open Subtitles | لا أقصد فقدان الوعي بالطبع، بل الرؤى, على الأرجح. |
Dokuz yaşındayken hayaller görürdüm... azizleri, melekleri, hatta İsa'yı bile görürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت في التاسعة من عمري، كنت أرى بعض الرؤى. رؤى عن القديسين والملائكة، حتى المسيح بذاته. |
Majesteleri, bu öngörüler bana geliyor. Onları kendi isteğimle çağıramıyorum. | Open Subtitles | سموكِ، هذه الرؤى تراودني وحسب لا يمكنني أن أطلبهم برغبة. |
Gördüğü görüntüler bile yeterince sarsıcıydı. | Open Subtitles | أعني أنّ الرؤى التي راودتْه كانت مقلقةً بما يكفي |
Eğer o görüntüler bir yerde saklanıyorsa... | Open Subtitles | ,إن كانت هذه الرؤى ما زالت محفوظة في مكان ما |
Neden tanrının bana Karanlık ile ilgili görüntüler gönderdiğine inanmak bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا يصعب عليك تصديق أن الإله قد أرسل هذه الرؤى عن "الظلام" لي؟ |
İmgelemler de diyebilirim. Çok kolay olmadı. | Open Subtitles | هل يمكننى أن أقول أن الرؤى لم تعد تجعل الأمر سهلاً |
İblisle ilgili bir şeye yaklaşıkça imgelemler daha da güçleniyor. | Open Subtitles | ،كلما اقتربت من أي شئ يخص الكائن الشيطاني كلما أصبحت هذه الرؤى أقوى |
Bu imgeler bana yıkımın yol haritasını veriyordu. | Open Subtitles | هذه الرؤى كانت تعطيني خارطة طريق للتدمير |
Ben de bazen imgeler görüyorum ve aklımla bazı şeyleri hareket ettiriyorum. | Open Subtitles | تأتيني تلك الرؤى أحيانا ويمكنني تحريك الأشياء بعقلي. |
Bu görüler bizi ilk Atlıya yönlendirecek olan mesajlar. | Open Subtitles | هذه الرؤى عبارة عن رسائل تقودنا إلى الفارس الأول |
Eskiden siyah beyaz çizgiler kullanıyorduk, ama hayaller daha etkin oluyor. | Open Subtitles | كنا نستخدم رسومات بالأسود والأبيض، لكن الرؤى أكثر فعاليةً. |
Aynı öngörüler dedikodusunun arkasında kimin olduğunu bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكتشفى من خلف أمر نشر الإشاعات عن الرؤى |
...ve bu görüntülerin bir şekilde bulduğu taşla bir bağlantısı var. | Open Subtitles | و هذه الرؤى بشكل ما مرتبطه بالحجر الذى وجده |
Sanırım birisi Cerebro'nun kontrolünü ele geçiriyor. | Open Subtitles | أظن، هناك من يسيطر على غرفة الرؤى |
Bu imgeleri de açıklamıyor. Tamam, şu an için, virüsü kimin yaptığı önemsiz. | Open Subtitles | . الرؤى لم تضح بعد . الذي صنعه أقل أهتماماتنا |
O görüleri duvarlara kazımaya başladı. | Open Subtitles | بدأ بنحت تلك الرؤى على الجدران. |
Görülerim beni korkutuyordu. | Open Subtitles | الخوف من الرؤى, لقد كنت أعاني. |
Hiç yoktan bu sözde görüntüleri uydurdu ve şimdi seni bunlarla ilgilenmeye zorluyor. | Open Subtitles | إنّه يأتي بتلك الرؤى من العدم. ثم جذبك إليه لتربط الرؤى مع بعضها. |
Geleceğin o büyük vizyon kabiliyetine sahipsindir. | TED | و بالتأكيد قادر على إستنباط تلك الرؤى العظيمة للمستقبل . |
Geçen yıl bir iblis, onu bir imgelem bataklığına soktu. | Open Subtitles | السنة الماضية ، شيطان أطلق العنان لعدد كبير من الرؤى عليها |
Bazen sadece titreşimler alıyorum, garip rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | يأتيني بعض الرؤى أحياناً و الأحلام الغريبة |