Bu öfke, son ABD Başkanlık seçimlerinden beri hissettiğim bir şey | TED | هذا الغضب هو شعور ظللت أتجرعه منذ انتخابات الرئاسة الأمريكية الأخيرة. |
Başkanlık süreci başladıktan sonra, inanılmaz hızla gelen ara seçimler var. | TED | تحدثُ انتخابات في منتصف المدة بسرعة رهيبة بعد أن تبدأ الرئاسة. |
Başkan için çalışmanın en kötü yanı, Başkan olmak için çalışmasını sağlamak ki bu sırada da Başkan olmak. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الأسوء من قيادة الرئاسة هو أن تُحاول، أن تقوم بقيادة الرئاسة بينما أنت في الواقع تقوم بالرئاسة. |
Hayatının geri kalanı boyunca hizmet edebilecekken iki dönem sonunda başkanlığı bırakmak... | Open Subtitles | لا يتخلى عن الرئاسة إلا بعد ولايتين يريد أن يخدم لبقية حياته |
başkanlığa bir adım kadar yakınız. Bu ciddi bir mesele. | Open Subtitles | لحظة واحدة أكون فيها بعيداً عن الرئاسة أمرٌ خطير الآن |
Başkanlık için sırada o var, en ufak bir açığı yakalamaya çalışacaktır. | Open Subtitles | ولان بما أنه التالي في الرئاسة, فسيحاول البحث لنفسه عن أي زاوية. |
Başkanlık makamının güvenilirliğini yok etti ve onu seçen ülkeyi ruhsal çöküntüye sürükledi. | Open Subtitles | لقد حطّ من منزلة الرئاسة و خلّف البلد الذي انتخبه في حالة صدمة |
bu acımasız Başkanlık yarışında, adil olmadığı açık olan kirli bir saldırıydı. | Open Subtitles | من الواضح أن هنالك قبضة حديدية عملية مجحفة تماماً بوحشية معيني الرئاسة |
Sesleniş, törensiz yapılan Başkanlık Yemininden iki saat sonra gerçekleşti. | Open Subtitles | جاء بعد ساعتين فقط من تأدية يمين الرئاسة بشكل مفاجئ |
Başkanlık Ofisi protokollerinin ve kendi mantığımın aksine onun deli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | بروتوكولات مكتب الرئاسة وشعوري العام أنا لا أعتقد أن هذا الرجل مجنون |
2000 yılında yüksek mahkeme tarafından alınan kararla Başkanlık seçimine gittik. | TED | كان لدينا انتخابات الرئاسة لعام 2000 تقررت من المحكمة العليا. |
12 sene önce, büyük bir siyasi partinin Başkan adayının tüm telefon görüşmelerini kaydetmiştim. | Open Subtitles | منذ 12 عاما قمت بتسجيل كل المكالمات الهاتفية التي أجراها أحد مرشحي الرئاسة و كان مرشحا عن حزب سياسي كبير |
Senin gibi insanların Başkan olmasını engellemek için bir sistemimiz var. | Open Subtitles | ..لدينا نظام صنع لكي يجعل الناس أمثالك بعيدون كل البعد عن الرئاسة |
Bir Başkan adayı Tanrıdan bir ceza olarak büyük bir depremin Los Angeles'ı yok edeceğini öngördü. | Open Subtitles | وقام مرشح الرئاسة بالتنبوء بهزة ارضية قادمة سوف تدمر لوس انجلوس فى صورة عقاب ربانى لهذه المدينة |
Daha iki sene önce çok az bir payla başkanlığı kaybetmişti. | Open Subtitles | الذي خسر الرئاسة قبل عامين فقط بفارق لا يُذكر |
O yüzden babana şu başkanlığı kazandıralım. | Open Subtitles | لذا، فهيا نحصل لأباكِ على الرئاسة. ثانيةً. |
Sen başkanlığı kaybettin, tıpkı lisedeyken çirkefleşmeyi reddedip kaybettiğin gibi. - Ben yaptım, oldu. | Open Subtitles | كلا, أنت فقدت الرئاسة, كما فعلت في مدرستك عندما رفضت ان تلعب بقذارة |
Bu, dört yıl önce başkanlığa aday olduğumda önerdiğim programa benziyor. | Open Subtitles | مشاريعه تشبه البرنامج الذي قدّمته عندما ترشحت إلى الرئاسة منذ 4 أعوام |
Ayrıca, bir şef doktor adayı için iyi gösteriydi. | Open Subtitles | أنا غير مهتم و ملاحظة بسيطة, حقاً عرض قوي لنيل منصب الرئاسة |
Diğer konu, etkinliğin zamanlaması, Başkanın göreve başlamasından bir gün sonra olmasıydı. | TED | والأمر الآخر هو توقيت الحدث، وكونه كان في اليوم التالي لتولي الرئاسة. |
başkanlıktan istifa etmenin ne demek olduğunu kimse bilemez. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يعرف معنى الاستقالة من الرئاسة |
Bir Kappa başkanı 150 yıldır başkanlığını bir çaylağa kaybetmemiştir. | Open Subtitles | رئيسة منزل كابا لم يفقد الرئاسة لشابة منذ 150 عام |
Davis'i ara. En kısa sürede Air Force One'ı hazırlasın. | Open Subtitles | اتصلى بدافيز ، اريد ان تجهزوا طائرة الرئاسة في اسرع وقت |
Evet, eminim, OSİA ana sistemi de Oval ofiste öylece oturmuyordur. | Open Subtitles | "نعم،إننى أكاد أجزم أن مركز "أودين . ليس داخل مكتب الرئاسة |
Bu kez her şey farklı olacak. Başkanlık dönemim süresince doğruluğu, sorumluluğu iyi yönetimi geri getireceğim. | Open Subtitles | هذه المرة ستكون مختلفة. سوف أكرس هذه الرئاسة لاستعادة مصداقيتنا، |
Bununla ilgili başka hikayeler duyarsam, liderlik değişimine gidebilirim. | Open Subtitles | ان سمعت عن هذا الشيئ مرة أخرى , ربما سأغير الرئاسة |
Durum bir çözüme kavuşana kadar başkanlığın gözü, kulağı benim. | Open Subtitles | حتّى يُكتب لهذا الموقف حلّ من نوعٍ ما، فأنا عيون و آذان الرئاسة |
Biz de Beyaz Saray'a gidip başkanlığa ait dosya ve talimatlara ulaştık. | Open Subtitles | لذلك ذهبنا إلى البيت الأبيض وكنا قادرين على وضع أيدينا على العديد من ملفات الرئاسة وتوجيهاتها |