Sayın başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. | Open Subtitles | سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ. |
başkan Bush'un kardeşi, Marvin, 1993'den, mali yıl başlangıcı olan 1 Nisan 2000'e kadar Securacom'un Yönetim Kurulu'ndaydı. | Open Subtitles | مارفن أخو الرئيسِ بوش، كان رئيس مجلس إدارة سيكيورا كوم من 1993 حتى عام 2000 |
Jonah, bugün Başkanla kaç kez konuştun? | Open Subtitles | جوناه, كَمْ مرّة تحدثت مع الرئيسِ اليوم؟ |
Jonah, bugün Başkanla kaç kez konuştun? | Open Subtitles | جوناه, كَمْ مرّة تحدثت مع الرئيسِ اليوم؟ |
Beceriksiz burnunu bu işe sokmasaydın bizi patrona götürecek adamı yakalamıştık şimdi. | Open Subtitles | لو أنت مَا لَصقتَ أنفَكَ الأخرقَ إليه نحن كُنّا سنَكسب يكازي تحت الرئيسِ |
Plastik görünüşe göre başkana söz edilmiş. | Open Subtitles | صناع البلاستيك على ما يبدو تحدثوا مع الرئيسِ. |
Bu koca ellere, o küçük kafa gelirse sınavı geçemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ العُبُور بهذه القفازاتِ الكبيرةِ وذلك الرئيسِ القزميِ. |
Tanımı gereği, başkanın yarısı kadar olman lazım. | Open Subtitles | بِالتعريف، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ في نِصْف إرتفاع الرئيسِ. |
Benim amcam Jack bir keresinde Bobby Charlton'dan imza almak istemiş ama Bobby kafasına bira tenekesiyle vurmuş. | Open Subtitles | هَلْ ذلك لذا؟ عمّي جاك مُجرّب مرّة للحُصُول على توقيعِ بوبي تشارلتن، حتى كسّرَه بوبي على الرئيسِ بعلبةِ بيرةِ اللاجر. |
Sıkıntı çekme. Patronla birlikte değil mi. | Open Subtitles | سَتَكُونُ بخير، ستكون بأمان مَع الرئيسِ |
başkan yardımcısı Gerçekten çok üzgünüm efendim Devam et Ben ofisimdeyim | Open Subtitles | نائب الرئيسِ آسف جدا سيدي استمر ، سأكون في مكتبي |
Evet, işlerden vakit buldukça işte çünkü artık başkan yardımcılığı makamıma evli olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أَعْني، تَعْرفين، ما تسمح به الأعمال والظروف لأني الآن أنا حقاً إعتبرْ نفسي متزوجة لمكتبِي كنائبة الرئيسِ. |
Aptal bir beyaz olup, başkan seçilebilirsin. Hem de iki kez! | Open Subtitles | أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ a رجل أبيض غبي ويَحْصلُ على الرئيسِ المُنتخبِ. |
Bu sizin için senatoda büyük bir kazanım olacak ve Başkanla göçmen sorunu hakkında da ortak paydayı bulmanızı sağlayacak, tamam mı? | Open Subtitles | هذا فوز لك على إصلاحِ مجلس الشيوخِ وهو أيضاً الفوز الكبير الآخر لَك مَع الرئيسِ على الهجرةِ،حَسَناً؟ |
Başkanla akşam yemeği vardı. | Open Subtitles | هناك هذا العشاءِ مَع الرئيسِ. |
Başkanla birlikteydim. | Open Subtitles | فقط كنت مَع الرئيسِ. |
Onun da böyle bir izi varsa, onu hemen patrona götüreceğiz. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، نَأْخذُه إلى الرئيسِ. |
Sadece patrona yalakalıkla alakalı | Open Subtitles | كلّه عن المَصّ إلى الرئيسِ. |
Plastik görünüşe göre başkana söz edilmiş. | Open Subtitles | صناع البلاستيك على ما يبدو تحدثوا مع الرئيسِ. |
Yani bu başkana concon demekle aynı şey. | Open Subtitles | أَعْني، ذلك مساويُ لمناداة الرئيسِ جوناد |
Bana sadece doğru cins bir kafa lazım. | Open Subtitles | أنا فقط أَحتاجُ النوع الصحيح من الرئيسِ. |
başkanın yanında olduğunuzu. | Open Subtitles | بأنّك تَقِف مَع الرئيسِ. |
Ayrıca şuradaki saç parçaları birisinin kafasına vurduğunu söylüyor. | Open Subtitles | زائد أولئك شَعرَ أجزاء هناك، الذي يُخبرُني ذلك شخص ما ضُرِبَ على الرئيسِ. |
Patronla birlikteydi. | Open Subtitles | السيدة الحبلى؟ هي مَع الرئيسِ. |
Böyle bir şey için çok sinirli olup silahı kafaya bastırman gerekir. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَكُونَ غاضبَ بما فيه الكفاية للضَغْط صفعة البندقيةَ ضدّ الرئيسِ للقيام بذلك. |