"الرئيس التنفيذي" - Traduction Arabe en Turc

    • CEO
        
    • Başkan
        
    • Yönetici
        
    • Genel müdürü
        
    • İcra Kurulu Başkanı
        
    • müdür
        
    • yönetim kurulu başkanı
        
    Google CEO'su Eric Schmidt bu felsefenin aktif bir uygulayıcısı. TED الرئيس التنفيذي لجوحل إريك شميت هو ممارس عملي لهذه الفلسفة.
    Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil. TED الرئيس التنفيذي المليونير غالباً لن يتكلم مع الرجل الذي في الشارع
    Hayatta gerçekten neyin önemli olduğu sorusu CEO (genel müdür) şapkamı bir hafta için çıkarıp Himalayaların tepelerine uçmama sebeb oldu TED انه ذلك السؤال المؤرق نوعا ما حول مايهم؟ الذي جعلني انزع عني قبعة الرئيس التنفيذي لأسبوع و اسافر الى قمة الهيمالايا
    Başkan Wang'ın yatırım yapmasına büyük katkı sağladın. Open Subtitles قدمتي مساهمة كبيرة في حفظ أموال الرئيس التنفيذي لشركة وانغ
    Her zaman Yönetici tuvaletlerinin içini görmek istemişimdir. Open Subtitles لطالما أردت رؤية ما في داخل حمام الرئيس التنفيذي
    "Yenilikçi"'nin CEO'su ve kurucusu olarak Richards'ın ölümü, hisselerin aniden düşmesine, ...küçük hissedarların birden zengin olmasına neden olur. Open Subtitles بصفته المؤسس و الرئيس التنفيذي للشركة فستتسبب وفاة ريتشاردز فى أن تنخفض الأسهم كثيرا مما يجعل مالك الأسهم المباعة
    Lanet olsun, CEO'muzu kovduk 50 milyon dolarla zar zor ayrıldı. Open Subtitles فلقد طردنا الرئيس التنفيذي للشركة بعد أن اختلس 50 مليون دولار
    Bu sefer sen onlara kartvizit vereceksin. 'CEO benim, kaltak.' yazacak. Open Subtitles هذه المرة ستعطيهم بطاقتك مكتوب عليها أنا الرئيس التنفيذي يا سفلة
    Çünkü onu durdurmanın tek yolu CEO'luk için ona meydan okuman. Open Subtitles لأن الطريقة الوحيدة لإيقافه هي بأن تتحداه على منصب الرئيس التنفيذي
    İnsan kaynaklarının CEO'dan bir şeyi beş yıl saklaması rutin bir şey mi? Open Subtitles الروتيني هي الموارد البشرية التي تم حجبها عن الرئيس التنفيذي لنصف عقد ؟
    Beni öldürürsen, ikinci bir şansı olur! O güçlü bir şirketin CEO'su. Open Subtitles لو قتلتني، فإنّه سيبدأ من جديد إنّه الرئيس التنفيذي لشركة ذات سُلطة.
    Henüz CEO Alex Baker'in geleceği konusunda bir haber yok. Open Subtitles لا كلمة بعد على مستقبل الرئيس التنفيذي لشركة أليكس بيكر.
    CEO'lar ve bilim insanları geleceğin yapay zekâ teknolojilerinin ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular. TED الرئيس التنفيذي و العلماء قد اثقلوا على ما يفكرون به تقنية الذكاء الاصطناعي ستحدث في المستقبل
    Cirque du Soleil'in CEO'su Guy Laliberté'yi buldum ve ona çılgın fikrimi, bunun gibi karalamalar ve görsel örneklerde sundum ve oldukça inanılmaz birşey gerçekleşti. TED لذا وجدت طريقي إلى قاي لاليبيرتي، الرئيس التنفيذي لشركة سيرك دو سوليه، وعرضت فكرتي المجنونة عليه مع الرسومات مثل هذه والإشارات المرئية، وحدث شيء مدهش.
    Eğer çocuğumuz bir saat içinde doğmazsa onu orada yalnız bırakıp işe geri dönecek ve Apple'ın CEO'su olan işverenime yapay zekâ hakkında bir sunum yapacaktım. TED كنت أعرف أنه خلال ساعة واحدة، إذا لم يأتي طفلنا، سأتركها هناك وأعود إلى العمل وأقوم بتقديم عرض حول الذكاء الاصطناعي لرئيسي، الرئيس التنفيذي لشركة أبل.
    CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım derin sohbetlere çok zaman ayırdım ve bu sohbetlerde birçok kez konu çeşitlilik ve kapsayıcılığa geldi. Tabii konuşmaktan her zaman zevk aldığım konular. TED لذلك قضيت الكثير من الوقت في محادثات عميقة مع الرئيس التنفيذي وكبار الرئيس التنفيذي، وفي كثير من الأحيان هذه المحادثات تتجه إلى التنوع والشمول، والتي بالطبع، أكون سعيدة بالحديث عنها.
    Üniversiteden yeni mezun olmuş, 24 yaşındaki Jen, bana, CEO'ya, olaylara korkunç yaklaşıyorsun, diyebiliyor. TED جين، صاحبة الأربع وعشرون عاما والخريجة حديثا من الجامعة، تخبرني أنا، الرئيس التنفيذي للشركة، بأن أدائي سيىء للغاية.
    Başkan tarafından ziyaret edildiyse çok üstün bir eleman olmalı. Open Subtitles مؤكد أنه كان موظفاً إستثنائياً ليزوره الرئيس التنفيذي
    - Söylemedi. - Sadece Kıdemli Başkan yardımcısı olduğunu söyledi. - Tamam. Open Subtitles لم يتحدث، مجرد أنه نائب الرئيس التنفيذي.
    Baş Yönetici Henry Barton ve torunu da dahil. Open Subtitles بما في ذلك الرئيس التنفيذي لهنري بارتون وحفيدته.
    Toplamda 25 yıl ve sonrasında üç yıl kadar önce kendimi IKEA'nın Genel müdürü ile ekiplerine katılmak üzere konuşurken buldum. TED أمضيت 25 عاماً تقريبل في ذلك، ثم قبل ثلاث سنوات، وجدت نفسي أتحدث مع الرئيس التنفيذي لإيكيا حول الانضمام لفريقه.
    İcra Kurulu Başkanı'nın tahtına göz dikiyor. Open Subtitles حسناً ، إنّه يطارد كرسي الرئيس التنفيذي
    Kuruluşuma vereceği maddi destek konusunda konuşmak için uğrayan Milyarder yönetim kurulu başkanı mı demek istedin? Open Subtitles أتعنين الرئيس التنفيذي المليونير الذي مر للحديث عن دعمه المالي لبرنامجي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus