Bu akşam Başkan Joo havuzu kapatıp bir gösteri düzenleyecek. | Open Subtitles | هاي، الرئيس سوف يُغلق حمام السباحة الليلة و يقوم بعمل حدث خاص |
Teşekkürler, Yoldaş Başkan. Şimdi raporumun kalan bölümlerine... | Open Subtitles | شكراً أيها الرئيس سوف أنتقل الآن الى نقاط معينه فى تقريرى |
Bir saat içinde öğleden sonra saat 7'de Başkan radyo ve televizyonlara çıkıp Amerikan halkına durumu anlatacak. | Open Subtitles | ،وفي غضون ساعة، في الساعة السابعة الرئيس سوف يلقي خطابًا إذاعيًا وتلفزيونيًا للشعب الأمريكي يشرح فيه الوضع القائم |
Şık giyinmeniz lazım. Başkan da orada olacak. | Open Subtitles | تحتاج لتلبس بشكل أنيق، الرئيس سوف يكون هناك، ايضاً |
Başkan'ı aşmama tavsiyen gayet dikkate alınmıştır. | Open Subtitles | توصيتك بعدم تجاوز الرئيس سوف تسجل في صالحكِ |
Beyaz Saray nükleer patlamayı doğruladı. Başkan yakında ulusa seslenecek. | Open Subtitles | البيت الأبيض أكدوا الإنفجار الرئيس سوف يخاطب الأمة قريبا |
Başkan, seçimini hafta bitiminde yapacak. | Open Subtitles | حسنـا , الرئيس سوف يقوم بالأختيـار .. في نهـاية الأسبـوع .. |
Başkan'ın Senato'ya gidip, Cumhuriyet'ten ayrıldığını ilan etmesi gerekir. | Open Subtitles | الرئيس سوف يتحتم عليه ان يذهب الى مجلس الشيوخ ويتخلي عن الجمهورية |
Sizi içeri alacağım ve yapmanız gerekeni yapın ancak Başkan'a saygıyla yaklaşılacak. | Open Subtitles | سأحضرك،وتفعل ما يتوجب عليك فعله ولكن الرئيس سوف يُعامل بإحترام |
Başkan yardımcısı günün geri kalanında ofisinde çalışacaktır. | Open Subtitles | نائب الرئيس سوف يعمل من غرفته للوقت المتبقي من اليوم. |
Başkan Yardımcısı'nın böyle bir şeyi diyeceğini nasıl bildin? | Open Subtitles | كيف عرفت أن نائب الرئيس سوف يقول مثل هذا الكلام ؟ |
İfade vereceksiniz efendim. Başkan ifade verecek. | Open Subtitles | أنت سوف تدلي بشهادتك يا سيدي الرئيس سوف يدلي بشهادته |
Başkan Bush, Yargıtay'a kararı açıklayacağını duyurdu. | Open Subtitles | وصلنا بان الرئيس سوف يعلن مرشحه بالمحكمة العليا |
Başkan önce Tae Yang'ı görmek isteyecektir. | Open Subtitles | الرئيس سوف يريد رؤية "تاي جونج شيل" أولاً |
Başkan Joo gidip onu tekrar durduracak. | Open Subtitles | و الرئيس سوف يذهب لإيقافها مرّة أخرى |
Başkan Panama Kanalı'yla gurur duyacak. | Open Subtitles | . الرئيس سوف يفتخر بقناة بنما خاصته |
Sayın Başkan, canlı yayına geçiyoruz... | Open Subtitles | سيدي الرئيس , سوف نكون علي الهواء بعد 5... |
Saat 4'de, Başkan Yardımcısı, Oval Ofis'ten uydu aracılığıyla canlı bir konuşma yapacak olan Başkan'ı takdim edecek. | Open Subtitles | في الساعة الرابعة نائب الرئيس سوف يقدم الرئيس الذي سيتحدث حياَ على الهواء من مكتب " أوفا " عبر الأقمار الصناعية |
Az sonra Başkan Beyaz Saray'da kamuoyuna seslenecek. | Open Subtitles | الرئيس سوف يُعلن كلِمته... بالبيت الأبيض في غضون دقائق. |
Hayır. Başkan yola gelmek üzere. | Open Subtitles | لا , الرئيس سوف يأتي لصفنا |