Anlayamıyorum, Bay başkan, anlayamıyorum. Asker olduğum için mi acaba. | Open Subtitles | أنا لا أستوعب هذا سيادة الرئيس لا أستوعبه لأنني جندي |
Şimdi başkan yeniden seçim için yarışmayacağını söyleyemez çünkü safdışı edilmiş gibi gözükecek. | Open Subtitles | حَسناً، الآن الرئيس لا يَستطيعُ القَول بأنّه لَنْ يترشح لإعادةِ الإنتخاب لأنهسَيَبْدومثل كمنسيخرَجُ. |
Her halükarda, bu başkan'ın bilmesi gereken bir şey değil. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، الرئيس لا يحتاج أن يعرف عن ذلك |
17 Haziran'daki olaydan Başkanın haberi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | و أظن أن الرئيس لا يعرف شيئا عما حدث في السابع عشر من يونيو |
Her ne gerekçeyle olursa olsun, Başkanın kabine memurlarını görevden almaya yetkisi olmamalıdır. - Onların görevden alınmasında ve aynı şekilde göreve getirilmesinde senatoya danışılmalı ve buna senato izin vermelidir. | Open Subtitles | الرئيس لا يحق له أن يقيل ضباط من الوزارات |
Benim fikrim başkan buna mümkün olduğunca az dikkati çekmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | أراهن أن الرئيس لا يريد أن يعطي الأمر أكبر من حجمه |
Üzgünüm Nick. başkan kimsenin hayatını riske atmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا آسف يا نيك لكن السيد الرئيس لا يريد المخاطرة بحياة أي شخص |
Ziyaretçiler geldiler, ama başkan Beyaz Saray'dan ayrılmadı. | Open Subtitles | كن حذرا الرئيس لا يزال في البيت الأبيض رغم وصول الزائرين |
Ziyaretçiler geliyor, ama başkan, Beyaz Saray'da kalmaya devam ediyor. | Open Subtitles | كن حذراً الرئيس لا يزال في البيت الأبيض رغم وصول الزائرين |
Bayım, başkan bu özel numaradan aramaz, her kimseniz... | Open Subtitles | هذه مكالمة طارئة سيدي، الرئيس لا يتصل على هذا الرقم .. المخصوص. لذا، مهما تكن أنت |
Çünkü başkan kaçak bir göçmen kullanamaz. | Open Subtitles | لأن الرئيس لا يستطيع يعين مهاجرة غير شرعية |
Sayın başkan, affedecek birşey yok. Bu yapılması gereken birşeydi. | Open Subtitles | سيدى الرئيس, لا يوجد ما يدعو لذلك هذا ما كان يجب أن يتم |
İşte kafamı kurcalayan bu. O burada çünkü, bu başkan artık yolun sonunda. Eğer program halka açıklanırsa kötü görünmek istemiyor. | Open Subtitles | الرئيس لا يريد أن يبدو بحالة سيئة عندما تصل أخبار بوابة النجوم إلى العامة |
başkan, ölüm fermanlarını az önce imzaladığı bu çocuklara bakmıyor. | Open Subtitles | الرئيس لا يشاهد هؤلاء الأطفال الذين وقع تصريح قتلهم |
Sayın başkan, bu herifin taleplerini yerine getirmeyi düşünmekte ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | سيدى الرئيس... لا يمكنك التفكير جدياً... فى الخضوع لمطالب هذا الرجل. |
başkan'a fazla yakınım. | Open Subtitles | أنا قريبة جداً من الرئيس لا أصدق أننى أسمع ذلك |
Başkanın bize güvenmediğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد الآن بأن الرئيس لا يثق بنا |
Birincisi, böyle bir kampanyayla karşılaşmayacaktık diğeri de, Başkanın kaybetmesinin imkansızlığıydı. | Open Subtitles | بأن لا أحد سينظر للحملة و أن الرئيس لا يمكن ان يخسر |
Başkanın ziyaretçi kabul etmediğini söylüyorum, o kadar. | Open Subtitles | أنا فقط أقول لك أن الرئيس لا يقبل الزيارات. |
Pekala, Başkanın nerede oldunduğunu bulması için bir komisyona ihtiyacı yok. | Open Subtitles | حسناً ، الرئيس لا يحتاج إلى لجنة ليكتشف أين حدث الفشل الإستخباراتي |