Bayanlar ve baylar, bu cesur adam "Büyük sığır filetosu"na meydan okudu. | Open Subtitles | سيداتي سادتي, هذا الرجل الشجاع قبل بتحدي لحم الخاصرة الواحد في الكثير |
Deli gibi sandalyeye çarptı ve senin boğazına sarıldı ta ki buradaki cesur adam sana yardıma gelene kadar. | Open Subtitles | حطّم الكرسي وبدأ بخنقك حتى تدخل هذا الرجل الشجاع لمساعدتك |
Biliyorsun, bu cesur adam benim atalarımdan biri olabilir. | Open Subtitles | هذا الرجل الشجاع قد يكون واحداً من أجدادى |
Deli gibi sandalyeye çarptı ve senin boğazına sarıldı ta ki buradaki cesur adam sana yardıma gelene kadar. | Open Subtitles | حطّم الكرسي وبدأ بخنقك حتى تدخل هذا الرجل الشجاع لمساعدتك |
"cesur adam" "Güneş, o cesur adam, pusuda yatan dalların arasından çıkagelir, O cesur adam. | TED | إ. هاوسمان. "الرجل الشجاع" "الشمس، ذاك الرجل الشجاع، أتت من خلال الأغصان المتربصة، ذاك الرجل الشجاع. |
Aşağıdan yukarı gelir o cesur adam ve düşünmeden yürür, O cesur adam." | TED | ذاك الرجل الشجاع أتى من بعيد سائرًا بدون تأمل، ذاك الرجل الشجاع." |
Pekala, cesur adam... senin bir kezin -şimdi-! | Open Subtitles | حسناً أيها الرجل الشجاع! مرتك الواحدة حان موعدها الآن! |
"Bir işaret olmadan, çeker kılıcını cesur adam ve arkasına bakmadan, savaşır ülkesi için hiç sorgulamadan." | Open Subtitles | "بدون إشارة، سحب الرجل الشجاع سيفه ولم يطلب أي فأل سوى قضية بلاده" |
Başkeşiş hep der ki cesur adam ne zaman değişmesi gerektiğini bilir. | Open Subtitles | سيدي, (أبوت) دائماً يقول الرجل الشجاع هو من يعرف متى يغيّر نفسه |