"الرجل اللطيف" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi adam
        
    • hoş adam
        
    • hoş adamı
        
    • iyi biri
        
    • nazik bey
        
    • Mülayim "
        
    • kibar adama
        
    • hoş çocuktan
        
    • sevimli adam
        
    • kibar adam
        
    • kibar bey
        
    • nazik beyefendi
        
    Yo, sadece bu iyi adam nasıl olduğunu bilmek istiyor. Open Subtitles لا هذا الرجل اللطيف فقط اراد ان يعرف كيف حالكم
    Bu iyi adam uçakları izlememiz için dışarıda beklememize izin verir mi? Open Subtitles هل سيسمح لنا الرجل اللطيف بالإنتظار بالخارج لنشاهد الطائرات ؟
    Pete, bu hoş adam dün beni tutuklayan adam. Open Subtitles هذا يا بيتي الرجل اللطيف الذي اعتقلني البارحه
    Maçı mı seyrediyorsun, yoksa ön sıradaki hoş adamı mı? Open Subtitles أتراقب المعركة أم الرجل اللطيف في الصف الأول؟
    Şirin Eddie, onu birkaç gün sonra aradığında, Eddie'ye çok iyi biri olduğumu anlattı. Open Subtitles الرجل اللطيف تفقد ذلك وقال انه جيد قال أني لص جيد
    Geçti tatlım. Bu nazik bey bize yardımcı olacak. Open Subtitles كل شئ بخير ,عزيزتي هذا الرجل اللطيف سيساعدنا
    Bu kibar adama yazısını geri vermeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعيد لهذا الرجل اللطيف مقالته
    Artık odaklanabilir misin yoksa yan tarafta oturan hoş çocuktan yardım mı isteyeyim? Open Subtitles الآن ، أيمكنك التركيز أو يجب أن أذهب لطلب مساعدة الرجل اللطيف جارك ؟
    Evet, o sevimli adam bana güzel bir hediye verecek ve ben de bir aptal gibi ellerim boş oturacağım. Open Subtitles نعم، هذا الرجل اللطيف سيهديني هدية رائعة وأنا جالسة هنا كالوغدة بدون أن أهديه شيء
    Ernie, bu iyi adam oturup seninle ve babanla konuşacak. Open Subtitles ارني, هذا الرجل اللطيف سيجلس معك ومع ابوك للحديث
    Sırf iyi adam size şeker uzatıyor diye penceresiz minibüsüne atlayacak değilsiniz ya. Open Subtitles فقط لأن الرجل اللطيف يعرض حلوى لايعني أن تقفزوا إلى سيارته الخالية من النوافذ
    Dinle, bu iyi adam seninle kalacak, tamam mı? Open Subtitles إسمعى , هذا الرجل اللطيف سوف يظل معك , حسنا ؟
    Bugün karşında masada oturan iyi adam olmam. Open Subtitles ولن أكون الرجل اللطيف الذي يجلس على المكتب بجوارك كما اليوم. هل تفهم؟
    Simdi de "iyi adam" vaazi dinliyorum. Open Subtitles والان تخبرينى بخطبة الرجل اللطيف
    Orospu. İyi adam. Homolar. Open Subtitles ... العـاهرة , الرجل اللطيف , الشاذان , المتعريـة
    Buradaki hoş adam seninle ilgilenecek ve konuşmayı gerçekten çok sever, Open Subtitles هذا الرجل اللطيف سيعتني بك وهو يحب حقا أن يتكلم
    Bu hoş adam sana parmağını kaldır dediğinde onu kaldır ve ağla. Open Subtitles عندما يطلب منكِ ذلك الرجل اللطيف أن ترفعي إصبعكِ، ارفعيه وابكي
    Maçı mı seyrediyorsun, yoksa ön sıradaki hoş adamı mı? Open Subtitles أتراقب المعركة أم الرجل اللطيف في الصف الأول؟
    Şirin Eddie onu birkaç gün sonra aradığında, Eddie'ye... çok iyi biri olduğumu anlattı, iyi hırsız olduğumu... problem çıkarmadığımı söyledi. Open Subtitles الرجل اللطيف تفقد ذلك وقال انه جيد قال أني لص جيد عندها كنت مستعدا للتحرك
    Sonra bu nazik bey bir sürü yalnız, zengin arkadaşları olduğunu söyledi. Open Subtitles الرجل اللطيف أخبرني بأن لديه الكثير من الأصدقاء الأغنياء الوحيدين
    Elizabeth, bu kibar adama bir öpücük ver. Kendisi arkadaşım olur. Open Subtitles ،(إليزابيث) أعطي الرجل اللطيف قبلة أنه صديقي
    Artık odaklanabilir misin yoksa yan tarafta oturan hoş çocuktan yardım mı isteyeyim? Open Subtitles الآن ، أيمكنك التركيز أو يجب أن أذهب لطلب مساعدة الرجل اللطيف جارك ؟ لا
    Dünkü bağıran sevimli adam değil mi? Open Subtitles اليس هذا هو الرجل اللطيف الذي كان يصرخ بالامس ؟
    Henry, işte bu sana bahsettiğim şu kibar adam. Open Subtitles هينري" انه ذلك الرجل اللطيف" ذلك الذي أخبرتك بأنه ساعدني بأختبار الرخصة
    Şu kibar bey, öyle sempatikti ki. Open Subtitles ذلك الرجل اللطيف كان متعاطف جداً
    Eve gidiyordum bu nazik beyefendi otostop çekti sana getirmemi rica etti. Open Subtitles كنت في طريقي إلى المنزل. أوقفني هذا الرجل اللطيف وسألني توصيله إلى هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus