"الرحّالة" - Traduction Arabe en Turc

    • Gezginler
        
    • Voyager
        
    • Gezginlerin
        
    • Gezgin
        
    • Gezginleri
        
    • Gezginlerden
        
    • Gezginin
        
    • Gezginlere
        
    Genelde tek taraflıdır. Ama Gezginler öldüklerinde Liv büyüyü yapacak. Open Subtitles هي عادة بوّابة تؤدّي لاتّجاه واحد، لكن حين يموت الرحّالة
    Diğerlerinin ekonomik başarısızlık ve yokluk gördüğü yerde, Gezginler liberalizm ve özgürlük prizmasından kendi var oluşlarını görüyorlar. TED بينما يراهم البعض قصصا للحرمان والفشل الاقتصادي، يرى الرحّالة وجودهم من منظور العتق والحرية.
    Çok gizli askeri bir uydu olabilir. O sinyaller Voyager'dan geliyor. Open Subtitles يمكن أن يكون هذا قمراً صناعياً عسكرياً سرياً هذه الإرساليات من الرحّالة
    Voyager Dünya'yı binlerce kez yutabilecek büyüklükteki 4 geniş gezegene doğru yola çıkıyordu. Open Subtitles الرحّالة" كان متجهــاً" لأربعـة كـواكب هائــلة والتى يُمكنهـا أن تبتـلـع الأرض" لآلاف المرات"
    Gezginlerin sihrini doğadan alan herkese karşı bir garezi vardır. Open Subtitles الرحّالة يحقدون على أيّ أحدٍ يستمدّ قوى السّحر من الطبيعة.
    Diğer Gezgin gibi kendini kötülüğe kaptırmadın. Open Subtitles إنك لا تلجأ للشر كما يفعل ذلك الرحّالة الآخر
    Sana Gezginler hakkında anlattığım şu eski, asırlık hikâye vardı ya... Open Subtitles أتذكر تلك القصّة القديمة عن الرحّالة التي أخبرتك بها؟
    Gezginler gelmeden bu şeyi bulmamız gerek. Open Subtitles علينا أن نجد ذاك الشيء قبل مجيء الرحّالة.
    Gezginler cadının bir türüdürler. Ruh ele geçirmeleriyle meşhurdurlar. Open Subtitles الرحّالة هم فصيل من السّحرة، وإنّهم بارعون في حيازة الروح.
    Bırak artık ahbap. O Gezginler burayı sıkı sıkı mühürlemişlerdir. Open Subtitles استسلم يا صاح، الرحّالة يغلقون المكان كلّه بإحكام.
    Gezginler kimsenin neyin peşinde olduklarını bilmesini istemiyor. Open Subtitles الرحّالة لا يريدون أن يُعلموا أيّ أحد بما ينوون.
    Cadı çevrelerinde dolaşan bir söylenti var. Gezginler büyük bir şeyler peşindeymiş. Open Subtitles ثمّة إشاعة بين السّاحرات بأنّ الرحّالة يخططون لأمرٍ جلل.
    Kayalık ve buzul manzaraları Voyager'ın jeoloğu Laurence Soderblum'a Dünya'yı hatırlattı. Open Subtitles مناظره الطبيعية من الصخر والثلج "ذكّر جيولوجي "الرحّالة لورنس سودربلوم" بالأرض"
    Ağustos 1977'de, Voyager adı verilen 2 uzay aracı inanılmaz bir yolculuğa başladı. Open Subtitles في أغسطس 1977 مركبتـان فضائيتـان إسمهما "الرحّالة" بـدّأتا رحلة مُـدهشـة
    Voyager araçlarının, Jüpiter'in radyasyon kuşaklarına ve yoğun manyetik alanına dayanabilmeleri için hemen yeniden tasarlanmaları gerekiyordu. Open Subtitles "لذا وجب إعادة تصميم مسبارى "الرحّالة للنجـاة من حـدة الحقـل المغناطيسى "والأحزمه الإشعاعية لـ"المشترى
    "Gezginlerin banyo yaptığını bile bilmiyordum." Öyle bir şey mi? Open Subtitles أعساي أقول إنني لم أعرف أن الرحّالة كانوا يستحمّون أصلًا؟
    Gezginlerin geleneksel sihre erişimi yoktur, biz de doğaçlama yaparız. Open Subtitles نحن الرحّالة لا يمكننا استخدام السحر التقليديّ، لذا نرتجل.
    Gezginlerin geleneksel sihre erişimi yoktur, biz de doğaçlama yaparız. Open Subtitles نحن الرحّالة لا يمكننا استخدام السحر التقليديّ، لذا نرتجل.
    Gezgin geçirmez kafası olan avcı konuştu. Open Subtitles يسهل قول ذلك على صيّاد رأسه محصّنة من الرحّالة.
    Seni yemeğe davet ederdim ama Gezgin mutfağına pek aşina değilim. Open Subtitles لدعوتك للبقاء حتّى العشاء، لكنّي لا أألف فنّ طهي الرحّالة.
    Bak, işin aslı benim cadı meclisim Gezginleri binlerce yıldır takip ediyor. Open Subtitles الحقيقة أنّ معشري راح يقتفي الرحّالة لآلاف السنين.
    Ben Sloan ve Gezginlerden bazılarıyla sizin bir kova kanınızı alırlarken tanışmıştın. Open Subtitles أنا (سلون)، وإنّك قد قابلتَ بعضًا الرحّالة حين أخذوا سطلًا من دمائك.
    Gezginin tekinin ihtiyacı olduğunu söylediği cesedin içinde. Nasıl ürkünç oluyor, anlıyor musun? Open Subtitles جثمان يقول بعض الرحّالة أنّهم يحتاجونه، أرأيت كم هذا مخيف؟
    Kehanet görsel ikiz kanının Gezginlere yardım edeceği üzerinedir. Open Subtitles النبوءة هي أنّ دماء القرين بوسعها مساعدة الرحّالة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus