Kasabanın ruh hali iyileşti görünce artık ayık olan başkanı. | Open Subtitles | أجواء المدينة قد تغيرت بوجود المحافظ الرزين |
İşte benim diğer ayık arkadaşım. | Open Subtitles | ها هو صديقي الرزين الآخر |
Birinin ayık arkadaşı oyalaması gerekiyordu. Sana yardım etmek için burada değilim. | Open Subtitles | -على أحدنا صرف انتباه الصديق الرزين |
O her zaman ağırbaşlı. Pekala, öyleyse bu ağırbaşlı halimi alıp markete gideyim ve hiç uygun büyüklükte hindi kalmış mı bakayım. | Open Subtitles | من الأفضل، أن أذهب بسلوكي الرزين هذا إلى محلِ البقالة وأرى إن كانَ مُتبقّي عندهم أي ديك رومي من النوعِ الرزين |
İsim. Vakur ve ağırbaşlı. | Open Subtitles | الإسم، القبر أم الرزين من حصيلة التصرف. |
ayık olmamın yıldönümü. | Open Subtitles | (عيد ميلادي الرزين (يقصد غير سكران. |