Umarım bu mektubu aldığınızda... ..orkestrayı iptal edebilirsiniz. | Open Subtitles | آمل أن تصلك هذه الرسالة في الوقت المحدد .. لتلغي الغجر .. |
Fakat Lizzy, mektubu ilk okuduğunda bu konuyu şuanki gibi hafife almadığına eminim. | Open Subtitles | لكن ليزي، انا متاكدة بانك عندما قرأت تلك الرسالة في المرة الاولى، لم يكن بامكانك ان تستخفي جدا بالامر كما انت الآن. |
Bu mektubu size iade ederken, kardeşinizin ölümüyle ilgili gerçekleri de söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أعيد لكِ الرسالة في نهاية الأمر ومعها حقيقة وفاة أختك |
Bu mektubu defalarca zihnimden geçirdim ve dokunaklı bir şeyler yazmak istedim. | Open Subtitles | كم دارت هذه الرسالة في التفكير مني كنت أريد ان أكتب شيئا لائقاً |
Bu mektubu posta kutuma kimin bıraktığını bulmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعرف من الذي وضع هذه الرسالة في صندوقي البريدي |
Ertesi gün mektubu çöpte buldum. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، رأيتُ الرسالة في القمامة |
Allen Campbell mektubu aldıktan sonra gelecekti. | Open Subtitles | حين يتسلم " آلان كامبل " الرسالة في الصباح سوف يحضر ، سوف يحضر فوراً |
mektubu postalarken gördüm seni. | Open Subtitles | شاهدتك وأنت تضع الرسالة في صندوق البريد |
Aylarca o mektubu cebimde taşıdım. | Open Subtitles | لقد حملت تلك الرسالة في جيبي لأشهر |
mektubu yaz kampının son günü aldın mı almadın mı? | Open Subtitles | هل تلقيتي أم لم تتلقي الرسالة ... في اليوم الآخير من المعسكر الصيفي |
mektubu 1 Eylülde yazmışım, bu yüzden seni... 2 Eylül, çarşamba gününe göndereceğim. | Open Subtitles | لقد كتبت الرسالة في الأول من سبتمبر لذا فسنرسلك إلي... الثاني من سبتمبر , إنه يوم أربعاء... . |
Yarın sabah bu mektubu götür! | Open Subtitles | اوصل هذه الرسالة في الصباح |
Bu mektubu Paul'un bilgisayarında bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذه الرسالة في حاسوب(باول) الشخصي |
Sonra ateşe attım, yazdığım mektubu. | Open Subtitles | ثمّ رميت الرسالة في النار |
mektubu şapkanın içerisine koy. | Open Subtitles | ضع الرسالة في قبعتك |