Bu milenyumun ilk 10 yılında 4.000 adet rüşvet veren bir şirket vardı, her iş gününe milyon dolarlık rüşvetler. | TED | هناك شركة دفعت 4000 رشوى في أول عقد من هذه الألفية، مليون دولار في الرشاوى في كل عمل يوميا، صحيح؟ |
rüşvet soruşturması da yargıçlara rüşvet veren bir avukata dayanıyor. | Open Subtitles | والتحقيق بشأن الرشاوى حدث بسبب محامٍ كان متهمًا برشوة قضاة |
Bunu size anlatmamın lüzumu yok. Bazıları rüşvet alır. | Open Subtitles | لست مضطراً لأن أقول لك ذلك القليل منهم يتعاطون الرشاوى |
Baş kaldırmak, rüşvet kabul etmek, üniforma düğmesi kaybetmekten. | Open Subtitles | انتصروا على. التمرد وقبول الرشاوى والزر المفقود من ردائى |
Özellikle, gizli ihaleler, rüşvet ve uluslararası mafyayla ilişkileri hakkında çıkan söylentiler var. | Open Subtitles | وخصوصا اذا نظرنا الى الشائعات بشأن العقود المزورة و الرشاوى. |
rüşvet almayı umduğu için buralara uğruyor. | Open Subtitles | هو يَجيءُ دائماً هنا يُحاولُ الحُصُول على الرشاوى. |
Orospu çocuğunun rüşvet aldığını bilseydim, ben de para verirdim. | Open Subtitles | لو علمت بأنهُ كان يأخذ الرشاوى لكُنت قد دفعت لهُ بعض الدولارات |
Yanına o ya da bir başkası rüşvet teklifiyle yaklaşmadı, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لم تتقرب إليه, أو لأي شخص أخر أخذ الرشاوى |
Ama maalesef, rüşvet vermiş olan avukatlar telefonlarıma çıkmıyorlar. | Open Subtitles | مع الأسف أغلب المُحامين الذين قدموا الرشاوى لا يُجيبون على هواتفهم |
Elbette başkan birkaç rüşvet alıyor, ama ayrıca trenleri de zamanında çalıştırıyor. | Open Subtitles | بالطبع العمدة يأخذ بعض الرشاوى لكن هو أيضاً يجعل القطارات تصل بوقتها المحدد |
Kendi ajanlarımızdan üçüne karşı bir operasyon düzenleyip rüşvet aldıkları sırada baskın yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل قضيه ضد ثلاثه من عملائنا لضبطهم وهم يأخذون الرشاوى |
rüşvet alacaksın, hız tuzakları koyacaksın, kamyonları durduracaksın. | Open Subtitles | تاليا ستقبل الرشاوى وتضع شراك سرعة في جميع أنحاء البلدة. تقطع الشاحنات. |
O paralar öncelikle hükümete rüşvet vermek için kullanılacak. | Open Subtitles | سيكون أول استخدام لهذه الرسوم هو دفع الرشاوى للهيئة التشريعية |
Bana, Romalı saygıdeğer bayların rüşvet almadığı söylenmişti. | Open Subtitles | . لقد قيل لى أن الرجال الرومان لا يطلبون الرشاوى |
Grupların destek ve rüşvet için kullandığı ortak bir para fonu. | Open Subtitles | انها عملة موحدة تستخدم لتمويل الرشاوى وانواع اخرى من الدعم |
rüşvet kayıtları, tıbbi araştırmaların sonuç raporları. | Open Subtitles | لدينا سجلات الرشاوى ، أو محاكمة التقارير الطبية |
Herkes rüşvet aranır, özellikle de devlet görevlileri. | Open Subtitles | الجميع يصطادون الرشاوى خصوصا المكاتب الحكومية |
Haber dediğin polis memurlarının rüşvet almayı bırakmasıdır. | Open Subtitles | سيكون والخبر الحقيقي عند منع الشرطة من الضباط قبول الرشاوى. |
rüşvetler ekonomimizi ayakta tutuyor. | Open Subtitles | نعم الرشاوى تنمى اقتصادنا بإلاضافة الى الموز |
Yalnızca rüşvetleri sana bir servete mal oluyordur. | Open Subtitles | لابُد أن الرشاوى وحدها قد كلفتك ثروة طائلة |
Bu rüşvetlerin büyüklüğüne bakarsak zaten her türlü trilyonlar kazanıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن باعتبار قيم هذه الرشاوى ستكسبون الملايين في مطلق الحالات |
Washington'da bozulmuş bir senatör. Aslen Eastwick'li. Rüşvetlerden, komisyonlardan ve çetelerden konuşuyoruz. | Open Subtitles | وهو من ايستويك وصدف انه عضو مجلس شيوخ فاشل ونحن نتحدث عن الرشاوى والمؤامرات |