Tanrı'dan vazgeçtiğimizden beri... hayat denilen bu anlamsız dehşeti açıklamak için kendimizden başka bir şey yok. | Open Subtitles | منذ أن نستغني عن الله لن يكون لدينا شيئ سوى أنفسنا لشرح هذا الرعب الذي لا معنى له للحياة. |
Ayaklarımızın altındaki olası dehşeti okuyun! Buyrun alın! | Open Subtitles | اقرأ كل شئ عن الرعب الذي يعيش تحت اقدامنا |
O 300 adamın kılıç ve mızraklarından gelen acımasız dehşeti iyi biliyorlar. | Open Subtitles | أعرفهم جيدا من الرعب الذي قاسوا من السيوف والرماح الثلاثمائة |
Fakat büyük ölçüde tek bir yazar tarafından meşhur edilmişlerdi- ismi, uyandırdığı özgün korku türü ile sıfatlaşan biri. | TED | ولكنها شَاعَتْ على يد مُؤَلّف واحد شخصاً أصبح اُسْمُهُ صفة بسبب النوع الجديد من الرعب الذي أصبح ملهمه فيما بعد. |
Artık, sizi bekleyen korku dalgasından bahsetmek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ الآن أن أخبركما عن مدى الرعب الذي ينتظركما. |
Sen, bir korku filminde bütün arkadaşları öldüğü halde bodrumdan gelen şeytansı sese bakmaya inen kişisin. | Open Subtitles | أنت الرجل في فيلم الرعب الذي يقرر وذلك منذ أن مات جميع أصحابك أنت فعلا تحتاج.. لتفقد ذلك التنفس الشيطاني في الأسفل |
Büyükbabam altı yıl önce tanık olduğu dehşeti bana anlattığında dokuz yaşındaydım, memleketimiz Nashik, Hindistan'da izdihamlarda 39 kişi ölmüştü. | TED | كنت في التاسعة من عمري عندما وصف لي جدي للمرة الأولى الرعب الذي شهده قبل ست سنوات عندما وقع حادث تدافع بشري وقُتل فيه 39 شخصاً في مدينتنا ناشيك، الهند. |
Gettoda yaşanan dehşeti insanın kelimelere dökmesi mümkün değilmiş. | Open Subtitles | لاتستطيع الكلمات وصف... الرعب الذي شهدناه في الحي اليهودي |
Ama gördüğüm dehşeti asla unutamam. | Open Subtitles | لكني لن أنسى أبدا الرعب الذي رأيته |
Tanık olduğum dehşeti tarif etmek mümkün değil. | Open Subtitles | من المستحيل ان أصف الرعب الذي عايشته |
Halkına saldığı dehşeti hepiniz hatırlıyorsunuz. | Open Subtitles | تذكرون الرعب الذي سببه لشعبه |
Yaşadığın dehşeti anlıyorum. | Open Subtitles | ج. ) أتفهّم الرعب الذي شعرتَ به |
Şu çektiğim korku filmi yüzünden. | Open Subtitles | . أجل . إنه فقط هذا الفيلم الرعب الذي أعيش فيه |
Sesin korku filmlerindeki adamın sesi gibi, şu mantıksal ve bilimsel olanı. | Open Subtitles | أنتَ تبدو كذلكَ الشخص في أفلام الرعب الذي يتحلى بكل المنطق و التفكير العلمي |
Ayıca yerin altında ve mezarlıkta geçen hayalet öykülerinden ve korku filmlerinden etkilenmiştin. | Open Subtitles | وأنت أثّرت عليه بقصص الأشباح وأفلام الرعب... الذي يحدث في الأقبية ومقابر. |
Kafamdan ne korku hikayeleri geçti biliyor musun? | Open Subtitles | ...هل كان لديك أدنى فكرة عن الرعب الذي كان يعبث برأسي ؟ |
Bay Lermontov, o korku benim. Sanırım özür için biraz geç oldu. | Open Subtitles | سيد (ليرمون توف) أنني ذلك الرعب الذي تتحدث عنه أخشى أن يأتي اعتذاري متأخراً |