| Fakat, siz şimdi muhtemelen bu kum tepeciklerini nasıl katılaştırmayı planladığımı soruyorsunuzdur. | TED | ولكن من الممكن أن تسألوني الآن كيف أخطط لتحجير الكثبان الرملي ؟ |
| kum tepesinin dibindeki tek çalılığın işaret ettiği vadideki kuyu. | Open Subtitles | الاجمة المتروكة في مُنحدر الكثيب الرملي تُشير الى وادي البئر |
| Zero, burası Sandstone 2-8 düşman teması var. | Open Subtitles | صفر وهذا هو الحجر الرملي اثنين من ثمانية، للإتصال به. أطلقت الصواريخ الصينية متعددة من الومبت الخشب |
| Zero, burası Sandstone 2-8. | Open Subtitles | صفر. هذا هو الحجر الرملي اثنين من ثمانية. |
| Onun cesedini tozlu kumlu mezarına taşırken | Open Subtitles | وبينما كان يأخذ جسدها إلى مثواة الرملي المغبر |
| Dur zımpara taşımı getireyim. Belki çirkinliği suratından yontabilirim. | Open Subtitles | ،دعيني أجلب الملمع الرملي فقد أتمكن من إزالة القباحة من وجهك |
| Rüya kumuyla yapacaksın, seni şaşkaloz! | Open Subtitles | بواسطة الحلم الرملي أيها المعتوه |
| Çamurun sertleşmesiyle oluşan su geçirmez kaya bir kapak oluşturarak kumtaşının üzerini kapladı. | Open Subtitles | تصلب الوحل ليصبح صخورا ، غير منفذة للماء و الموجودة طوال قمة الصخر الرملي |
| O kum taneciklerinin bazıları daha sonra toplanarak devasa boyutlarda kum taneciklerine dönüşür. | TED | يمكن لتلك الحبيبات أن تتراكم على نطاق واسع مكونًة الكثبان الرملي |
| - Majesteleri, kum rengi mi, açık sarı mı? - Sen hangi renkten hoşlanırsın? | Open Subtitles | فخامتك اللون الرملي أو الأصفر الداكن أي اللون تفضلين |
| "Dayanak",Bilgisayar veya "kum Duvarı" hakkında birşey bilmeyen birine. | Open Subtitles | انه لايعلم اي شيء عن نقطة الارتكاز أو التداخل ، او الجدار الرملي |
| O kum tepesine tırmanıp, bu eski kırık dökük kampı ilk kez gördüğüm günü asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي اليوم الذي تسلقت فيه قمة ذلك الكثبان الرملي و رأيت فيه هذا المعسكر القديم المتهالك لأول مرة |
| Ayrıca biraz köpek kakasını da onun oynadığı kum havuzuna gömdüm. | Open Subtitles | ووضعت أيضاً فضلات الكلب داخل ملعبه الرملي |
| Bu kum yığına yaptığım her şey; | Open Subtitles | اعني، أني اذا بعثرت او حركت اي شيء من هذا الكثيب الرملي |
| Alo, Sandstone 2-8, Sandstone 2-8. | Open Subtitles | مرحبا، الحجر الرملي اثنين من ثمانية، الحجر الرملي اثنين من ثمانية. |
| Zero, burası Sandstone 2-8. | Open Subtitles | صفر. الحجر الرملي اثنين من ثمانية. أنا قد حصلت على أي حركة. |
| Sandstone 2-8'den Zero'ya, anlaşıldı. | Open Subtitles | الحجر الرملي اثنين من ثمانية. الصفر. روجر. |
| Onu kumlu mezarına götüren kendi aptal kararıydı. | Open Subtitles | لقد كان خياره هو ليقود نفسه لقبره الرملي |
| Eh, dürüst olmam gerekirse, ben biraz şey, daha kumlu plaj umuyordum, ama işte buradayız. | Open Subtitles | حسنا , حصلت على لنكون صادقين, وكنت آمل عن شيء أكثر من ذلك بقليل الشاطئ الرملي فيبي , ولكن نحن هنا. |
| Seninle kavga ederim, sonra da sıcak bir duş alırım kumlu kertenkele seni. | Open Subtitles | سأقتالك ومن ثم سأخذ حمام ساخن أيها الرجل السحليه الرملي |
| Flanders? Yaprak üfleyicini, zımpara makineni ve günlük gazeteni buldum. | Open Subtitles | (فلاندرز) ، لقد وجدت جهاز النفخ المفقود، الملمع الرملي والجريدة الصباحية |
| zımpara gibi. | Open Subtitles | يبدو كالورق الرملي |
| zımpara kağıdı gibi! | Open Subtitles | يبدو كالورق الرملي |
| Rüya kumuyla yapacaksın, seni şaşkaloz! | Open Subtitles | بواسطة الحلم الرملي أيها المعتوه |
| Düşen yağmur suları kapağın kenarlarından kumtaşının içine akabildi. | Open Subtitles | ، إذن ، عندما تساقطت الأمطار أمكنها التقطر حول حواف ، الغطاء و الوصول للصخر الرملي |