Evet ama Tanrı'nın bu tip dualara yanıt vermediğini biliyorum, | Open Subtitles | نعم، لكني أعرفُ أنَ الرَب لا يستجيبُ لمثلِ هذا الدُعاء |
Beğen ya da beğenme, O adam da Tanrı'nın bir çocuğu. | Open Subtitles | سواءَ أعجبكَ ذلكَ أم لا ذلكَ الرجُل هو ابنُ الرَب |
Önceden Tanrı'nın benimle konuştuğu zamanlardaki gibi bir önsezi alıyorum. | Open Subtitles | أنا أتلقى شُعورٌ مُسبَقَ مِثلما كُنتُ أتلقاه عِندما كانَ الرَب يُكَلمُني |
- Görüştüğün için teşekkürler rahibe. - Tanrı bu yüzden mesai saatlerini yapmış. | Open Subtitles | شُكراً لقَبولِكِ رُؤيتي أيتها الأُخت - لهذا حَدَّدَ الرَب ساعات العَمَل - |
Tanrı'yı karanlık çağlardan, köşelerden çıkartıp, biz sıradan insanlara sundu. | Open Subtitles | مُخرجةً الرَب من عَصر الظُلُمات من خَلف الزوايا المُظلمَة للناس العاديين مثلكَ و مثلي |
Tanrı'ya ettiğim yemini çiğnediğimi, günahımı. | Open Subtitles | بالقَسَم الذي حنَثتُهُ معَ الرَب بخطيئَتي |
Hepsini Tanrı'nın müthiş planına bağlıyorlar. | Open Subtitles | يَربِطونَ هذا كُلَه بمُخَطَط الرَب الكبير |
Tanrı'nın kendi zaman hesabı var ve bunu biz ayarladık diye düşünecek kadar aptalız. | Open Subtitles | الرَب لديهِ جَدوَلهُ الخاص و مَنَ الغَباء أن نُفَكِّر أننا يُمكننا تَحديدَهُ لَه |
Hepsi Tanrı'nın yüzünden. Anlaşılır gibi değil, değil mi? | Open Subtitles | كُلُ ذلكَ بسبب الرَب هذا ليسَ مَنطقياً، صَح؟ |
Firavun, Tanrı'nın yapacağı her şeyin sorumluluğunu üstüne aldı. | Open Subtitles | يُلامُ الفِرعون على ما سيَفعلُهُ الرَب على أي حال |
Tanrı'nın istedikleri ve istemedikleri arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ الفَرقَ بينَ مَشيئَة الرَب و خِلافُها |
Her gün dua ediyorum, senin gibilerin Tanrı'nın yoluna girmesi için. | Open Subtitles | أدعو كُلَ يَوم أن يَعودَ أمثالُكَ لطريقِ الرَب |
Birçoğumuz için Tanrı'nın gönderdiği işaretler belirsiz. | Open Subtitles | لمُعظمنا، الإشارات من الرَب ليسَت بهذا الوضوح |
Fanatikler, Tanrı'nın kendi saflarında olduğuna inanırlar. | Open Subtitles | إنهُم المُتعصبين الذينَ يعتقدونَ أنَ الرَب في صَفهِم |
Ve Tanrı'nın seni seçmesini istediğini söylemiştin ama çok geç kaldığını düşünüyordun. | Open Subtitles | و قُلتَ أنكَ تُريد أن يختاركَ الرَب لكنكَ ظَننت أنهُ قد فاتَ الأوان |
Tanrı'nın işini bildiğim şekilde yerine getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أقومُ بعملِ الرَب بأفضَل أسلوب أعرِفُه |
Muhtemelen Tanrı'nın oğlu olarak sonun yaklaştığını biliyordu ve söyleyeceğini hesaba katma fırsatı olmuştu. | Open Subtitles | بما أنهُ كانَ ابنُ الرَب رُبما علِمَ أنَ نهايتهُ اقتربَت و كانَ لديهِ الفُرصَة للتفكير فيما يقول |
Söylediğim savaşı kazanmamız Tanrı'nın kararına bağlı. | Open Subtitles | أقول فيما لو كُنا سننتصِر في الحرب فهذا يقررهُ الرَب |
- Tanrı benim çobanımdır... | Open Subtitles | الرَب راعيي فلَن أحتاج |
Barış içinde olun, Tanrı'yı sevin ve ona hizmet edin. | Open Subtitles | اذهبوا بسَلام لمَحَبَةِ و خِدمَةِ الرَب |
Tanrı'ya dua ederek Schillinger'ı nasıl sikeceğimi bulabilirim. | Open Subtitles | أَدعو الرَب ليَدُلَني على طريقةٍ للنَيلِ من شيلينجَر |