Sanırım uçuş eğlencelerinin içinde benim hayat hikayemin olmasını beklemiyordun. | Open Subtitles | أراهن أنّك لم تكن تتوقع أن يتضمن ترفيهنا خلال الرّحلة قصة حياتي الحقيقة، صح؟ |
Uçakta 100'den fazla Hint yolcu ve uçuş mürettebatı var. | Open Subtitles | يوجد على متن الطّائرة أكثر من 100 هنديّ مسافر مع طاقم الرّحلة |
- Tabii ki uçuş bilgilerini kaydetmek için. | Open Subtitles | لتسجيل بيانات الرّحلة بالطبع. |
Ayın 30'unda RSW'ye giden 1470 no'lu uçuşa binmiş. | Open Subtitles | في 30، استقلت الرّحلة 1470 باتجاه "ر.س.و" |
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. | Open Subtitles | طائرة " بان ام " الرّحلة 103 تحطّمت . (في بلدة ( لوكربي |
Ebeveynleri bunu başardı ve ölüm dışında hiçbir şey aynı yolculuğu tekrarlamalarına engel olamaz. | Open Subtitles | نجح آباؤهم بالوصول هنا، ولا يوجد غير الموت ما يمنعهم من تكرار تلك الرّحلة |
O yolculuğu yapmışsın zaten. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ سافرتِ بالفعل لتلك الرّحلة |
- Tabii ki uçuş bilgilerini kaydetmek için. | Open Subtitles | لتسجيل بيانات الرّحلة بالطبع. |
Barbados'a olan 481 numaralı uçuş. | Open Subtitles | الرّحلة 481 باتّجاه "بربادوس" |
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. | Open Subtitles | طائرة " بان ام " الرّحلة 103 تحطّمت . (في بلدة ( لوكربي |
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. | Open Subtitles | طائرة " بان ام " الرّحلة 103 تحطّمت . ( في بلدة ( لوكربي |
Walter'ın deposundan bir zehri kullandım. 627 no'lu uçuştaki herkesi öldüren et yiyen zehri. | Open Subtitles | استخدمتُ مادّةً سامّةً، التي تأكل اللّحم، من وحدة (والتر) التّخزينيّة الباردة، والتي قتلت كلّ من كان على الرّحلة 627. |
Çektikleri onca sıkıntı, bebek somonların bu güzel turuncu renkteki kürelerden çıktığında; bu inanılmaz yolculuğu tekrarlamasını garanti altına aldı. | Open Subtitles | كلّ ابتلاءاتهم ومحنهم ضمنت أن السلمون الصغير عندما يخرج من كراتهم البرتقالية الجميلة سيكون لديهم كلّ ما يحتاجونه ليبدأو هذه الرّحلة المدهشة |