"الزهور في" - Traduction Arabe en Turc

    • çiçekleri
        
    • çiçekçi
        
    • çiçekler
        
    Neden ben banyodan çıkarken, sen de aşağıya inip çiçekleri suyun içine koymuyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأخذ الزهور في الطابق السفلي. وضعهُم في بعض الماء حتىَ أخرج. حسناً؟
    Binbaşı Carter'ın laboratuarındaki çiçekleri hatırladın mı? Masanın üstündekileri? Open Subtitles تتذكّري الزهور في مختبر ميجور كارتر التي على المنضدة؟
    Yada çöl evimizdeki çiçekleri değiştiren kadın gibi. Open Subtitles أو كالمرأة التي تغير الزهور في بيتنا الذي في الصحراء
    Şehirde çiçekçi ve bahçe uzmanı bolluğu var ama bunlardan kaçı Amerikan çölünden gelen başka iklime ait kaktüsleri satar? Open Subtitles هنالك وفرة في البساتين ،وبائعي الزهور في هذه المدينة ولكن كم منهم تفترض أن يبيعك صبارًا مجلوبًا من الصحراء الأمريكية؟
    Üç saat içinde burada olacak. çiçekçi aradı, eve dönerken çelengini alabilirsin. Open Subtitles وبائع الزهور إتصل ليحضر لك طوق الزهور في طريقه
    Bazı mercanlar esintideki çiçekler gibi sallanır, bazıları ise taş gibi görünür. Open Subtitles بعض المرجان يتموج مثل الزهور في الهواء آخرين يتنكّرون كالأحجار
    Sürpriz...benim, AIi, ve çiçekler senin için... Open Subtitles كذبة ابريل انا اشتريت الزهور في كذبة ابريل
    # O hoş koku, bahçedeki çiçekleri gölgede bırakıyor. # Open Subtitles يُقلّلُ عطرُ من أهمية الزهور في الحديقةِ
    # O hoş koku, bahçedeki çiçekleri gölgede bırakıyor. # Open Subtitles يُقلّلُ العطرُ من أهمية الزهور في الحديقةِ
    Yolun kenarındaki çiçekleri görsün istiyorum, Joseph. Open Subtitles أُريدُها أَنْ تَرى الزهور في جانبِ الطريقِ، يوسف
    Sanırım az önce çiçekleri bütçene dahil etmediğini söyledin, değil mi? Open Subtitles ظننت انك قلت انك لم تضع الزهور في ميزانيتك
    çiçekleri vazoya koyup eşime haber vereyim. Open Subtitles سأضع الزهور في المزهرية وأخبر زوجتي بأنك هنا
    Oyunumuza, Sitan'ın çiçekleri toplayacağı o güzel sahneyle başlayacağız. Open Subtitles سنبدأ مسرحيتنا بالمشهد الذي تقطف فيه سيتا الزهور في الحديقة
    Bu çiçekleri hep görüyorum. Open Subtitles لقد رأيت هذه الزهور في كل مكان.
    Şimdi şu çiçekleri bir vazoya koyalım. Open Subtitles دعينا الآن نضع هذه الزهور في بعض الماء
    çiçekleri vazoya koyayım. Open Subtitles سأضع هذه الزهور في الماء
    - çiçekçi değilim, ama bana o kadar veriliyor ki, bu işlerden anlamaya başladım. Open Subtitles مايكفي من الزهور في يومي, أعلم بعض الأمور عنها
    Markale'deki çiçekçi de kâğıttan çiçek yapmaya başlamış. Open Subtitles لذلك فقد بدأ بائعو الزهور في ماركال بصنعها من الورق
    Şey, Druitt'i tek başına gönderemezsiniz. Adam bir gün kalpler ve çiçekler oluyor, diğer gün bir hayat kadınını kanoya çeviriyor. Open Subtitles لا يمكننا إرسال درويت بمفرده لأنه إن كان يبيع الزهور, في اليوم التالي يصبح فتاة تعمل على قارب
    Altında çiçekler olan o büyük kaya parçasından mı bahsediyorsun? Ona sarılarak resim çektirmiştim. Open Subtitles مع الزهور في اسفله ؟ لقد أخت صورة لي و ذراعي حوله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus