Keşke bütün evlilikler bizim gibi, mutlu, güvenli ve manevi değerlere dayalı olsa. | Open Subtitles | أنا مباركه للغايه للإيجادي زوجًا مثلك. أتمني أن جميع الزواجات تكون بسعاده وآمان |
Cumartesi sabahı gazetende, yaklaşan evlilikler sütununu oku. | Open Subtitles | إقرأ جريدتك صباح يوم السبت و إقرأ صفحة الزواجات القادمة |
evlilikler hep yıkılıyor çünkü insanlar kendilerini romantizme, kaptırıp kendilerine dürüst davranmayı unutuyorlar. | Open Subtitles | الزواجات تفشل طول الوقت لأن الناس ينساقون وراء العواطف و لا يكونون صادقين مع أنفسهم |
Evet, boşanmanın kolay olduğu, görüşlerimle şekillenecek evliliklerin yarısından çoğunun biteceği bir kilise. | Open Subtitles | أجل كنيستي , حيث الطلاق سهلاً أجل من نصف الزواجات سوف تنتهي به |
Her zaman iyi evliliklerin uzlaşma, anlama ve tarafların birbirine kendileri olma fırsatı vermeleri ile mümkün olduğunu düşünmüşümdür. | TED | دائما ما اعتقدت بأن الزواجات الجيدة تعتمد على التنازل والتفاهم وإتاحة المجال للشخص الآخر ليتصرف كنفسه. |
Ve tabi ki, mahvettiğin evliliğin hakkındaki herşeyi biliyor musun? | Open Subtitles | و بالطبع تحطيم الزواجات ليس شيئاً تعلمي أى شئ عنه |
Bayan Clark uzun evliliklerde sorunlar yaşanabilir. En iyisinde bile. | Open Subtitles | تحدث أمور كثيرة في الزواجات الطويلة تحدث لأفضل الناس |
O zamana kadar, görücü usulü evlilikler normaldi ve topluma gayet yarari dokundu. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت الزواجات الشرعية كانت هي السائدة و قد أفادت المجتمع بشكل تام |
Sana katılmamaktan nefret ediyorum, ama evlilikler bitmediği zaman başarılı kabul edilir. | Open Subtitles | أكره أن أخالفك الرأي , لكن معظم الزواجات تبوء بالفشل و ينتهي أمرها في النهاية |
evlilikler küçük kızların çay partisi gibi, tek fark peluşların kadın olması, erkeklerin onları konuşturması ve çay içmemeleri. | Open Subtitles | الزواجات كحفلات الشاي الخاصة بالفتيات الصغيرات ما عدى أن النساء هن الحيوانات المحشوه و الرجال يجعلونهم يتكلمون |
Böyle durumlarda hayatta kalabilen evlilikler olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هنالك بعض الزواجات.. التي تتخطى مثل هذه العقبات. |
Hayır. evlilikler temel olarak kekli cenazelerdir. | Open Subtitles | لا, الزواجات عبارة عن جنائز مع وجود الكيك. |
Hepiniz bunu henüz bilmiyor olabilirsiniz ama evlilikler bazen öyle bir noktaya gelir ki, mutluluğunuzun kaynağı olan kişi, bir anda onun önündeki engel gibi görünür. | Open Subtitles | جميعكم لا يعرفون هذ الأمَر حتى الأن، ولكن في الكثير من الزواجات عندما يكون الشخص الذي هو مصدَر سعادتِك يتغيّر فجأة |
"Hot Monogamy, çakılan evlilikler için platform oyun." | Open Subtitles | الزواج الآحادي لعبة لـ الزواجات الفاشلة |
Hangi geçici evlilikler? | Open Subtitles | ماهي تجربة الزواجات القديم ؟ |
İkinci evlilikler iyidir heralde. | Open Subtitles | الزواجات الثانيه لا بأس بها |
2000'li yıllardaki siyah-beyaz evliliklerin yüzde 73'ünde koca siyahi iken, karısı beyazdı. | TED | من بين الزواجات بين البيض والسود في سنة 2000، 73% كان لديهم أزواج ذو بشرة سوداء وزوجاتهم ذو بشرة بيضاء. |
evliliklerin cennette yapıldığını kim söylemiş? | Open Subtitles | ومن قال ان الزواجات قد صنعت في الجنة ؟ |
Bunca evliliğin yıkıldığını görünce sen de o yöne kayacaksın diye korktum. | Open Subtitles | وكنت أخشى حين ترى كل تلك الزواجات وهي تنهار سيدفعك هذا أكثر في ذلك الاتجاه. |
Bayan Bennet böyle bir evliliğin getireceği yararları sayıp duruyor. | Open Subtitles | السيدة (بينيت) تخطط للكثير من الزواجات المربحة |
Bak, evliliklerde bazen inişler ve çıkışlar olur ve beni öpmene izin verdiğimde kötü bir zamandı. | Open Subtitles | انظر.. الزواجات تمر بمراحل.. وعندما تركتك لتقبلني كان زواجي يمر بمرحلة سيئة. |
Görücü usulü artik yaygin olmasa da Hintli aileler çocuklarinin ask hayatina karismakta gayet basarililar. | Open Subtitles | طالما أن الزواجات الشرعية لم تعد سائدة يواصل الأباء الهنود ممارسة تدخل أعلى من المتوسط في حياة أبنائهم العاطفية |