| Merhaba benim eski damadım. Sana 100.000 dolarlık bir çek gönderdim. | Open Subtitles | مرحبا يا زوج ابنتى المحتمل السابق لقد ارسلت لك شيك بقيمة 100.000 دولار |
| eski komutanınla görüştüm. Seni evlât edinmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع قائدك السابق لقد أخبرني أنه حاول تبنيك |
| Kızım eski kocamla kalıyor. Geçen sene boşandık. | Open Subtitles | . أبنتي مع زوجي السابق . لقد تطلقت السنة الماضية |
| eski ortağımın. | Open Subtitles | شريكي السابق لقد وضع هذا بالأعلى في اليوم الذي فتحنا فيه الصيدليـة |
| eski erkek arkadaşımın arabasıdır. Kavga etmiştik. | Open Subtitles | لقد كانت سيارة صديقي السابق لقد كنا نتشاجر |
| Hayatını kurtarabilirsen eski eşin onu kurtardım | Open Subtitles | إذا كنت يمكن أن ينقذ حياتك ، ثم زوجها السابق لقد أنقذ |
| eski sevgilini atlattın sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تخطيتي حبيببك السابق لقد تخطيته |
| Nicole'ün eski erkek arkadaşıyla yaptığı anlaşmadan bahsediyorduk, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حسناً , أتعلم عندما كنا نتحدث عن العهد الذي قطعته " نيكول " مع صديقها السابق لقد قلت شيئاً |
| Benim eski... sürtük eşyalarımı çalmış! | Open Subtitles | -صديقي السابق .. لقد سرق ذلك الحقير أغراضي! |
| Yani eski kocam senin büyük hayranıydı. | Open Subtitles | زوجي السابق . لقد كان من أشد المُعجبين. |
| eski kocası. Birden geliverdi. | Open Subtitles | زوجها السابق لقد كان هناك |
| James'den geliyor, eski sevgilim. Eşyalarımı geri yollamış. | Open Subtitles | إنه من (جايمس) حبيبي السابق لقد ارسل إليّ اشيائيّ |
| eski erkek arkadaşı kafayı yedi. | Open Subtitles | حبيبهـا السابق لقد فقد عقلـه |