"السادسة عشرة" - Traduction Arabe en Turc

• on altı
• onaltı

İlk kez on altı yaşında araç hırsızlığından dolayı tutuklanmış.
اعتقلت لأول مرة في سن السادسة عشرة بتهمة سرقة سيارة

on altı yaşımdan beri, esmer güzeli annemi...
.منذ أن كنت في السادسة عشرة وضعت القناع علي وجهي

Don Alfonzo on altı yaşında bir çocukla aldatıldığı için... küçük düşmüştü ve öç almak için, yıllardır annemle aşk yaşadığı dedikodusunu yaymaya başladı.
دون ألفونسوا شعر بالإذلال أن تخونه امرأته مع فتي السادسة عشرة من العمر ولهذا، لكي يثأر أعلن علي الملأ

Onlar kameralar onaltı kanal koymak - On, dokuz -
ضعوا الكاميرة على القناة السادسة عشرة - عشرة، تسعة -

Ve ben onaltı yaşındayken, resim çizmekle uğraşırdım.
اعتدت أن أرسم حين كنت بعمر السادسة عشرة

on altı yaşındayken babam kasabanın hemen dışında... bir araba kazasında öldü.
عندما كنت في السادسة عشرة ...قتل أبي بسبب .حادث سيارة، خارج البلدة

Altmış yaşında gösteriyordu. Oysa on altı yaşındaydı.
كان يبدو فى عمر الستين و هو ذو السادسة عشرة

İki kız. Yedi ve on altı yaşlarında.
ابنتان ابنة في السابعة و الثانية في السادسة عشرة

Yani on altı yaşına kadar falan değil mi?
أنا أعني, حتي كنت في, ماذا, السادسة عشرة من العمر؟

O senin yaşındayken, ben on altı yaşındaydım.
كان في عمرك, و كنتُ في السادسة عشرة.

on altı. On yedi. Hiç sormadım.
السادسة عشرة السابعة عشرة، أنا لا اسأل

- on altı olacağım. - Ne zaman?
سوف اكون في السادسة عشرة متى ؟

on altı yaşımdayken.
،عندما بلغت السادسة عشرة

Sen daha on altı yaşındasın.
أنت فقط في السادسة عشرة

on altı.
عمر السادسة عشرة

on altı yaşında.
في السادسة عشرة من عمره..

on altı yaşındaydım.
كنت في السادسة عشرة من العمر

Ne de olsa onaltı yaşındayım.
أنا في السادسة عشرة

onaltı yaşına girecek.
سوف يصبح فى السادسة عشرة - حسناً -

Hayır, bir saniye onaltı.
لا، انتظر.. السادسة عشرة.