"السبب في أنني" - Traduction Arabe en Turc

    • sebebi
        
    • nedeni
        
    • sebebim
        
    • yüzden de
        
    • verdim
        
    • yüzden onu
        
    • yüzden geldim
        
    • İşte bu yüzden
        
    Ben de öyle duydum ve gecikmemin sebebi bu. Open Subtitles هذا هو ما كنت قد سمعت، وهذا هو السبب في أنني في وقت متأخر.
    Hissettim vücudunun kesildiğini budur bunun kullanmamın sebebi Open Subtitles شعرت انتقادات لاذعة لجسمك هذا هو السبب في أنني الآن ارتدي هذا
    Bunu söylememin nedeni; buradaki mevcut kültürün etkilerinden biri -doğrusunu söylemek gerekirse- öğretmenlerin uzmanlıklarının yok edilmesidir. TED السبب في أنني أقول هذا هو أن أحد آثار الثقافة الحالية هنا، إذا أمكنني قول ذلك، هو إلغاء مهنية المعلمين
    O odayı yapma sebebim bu. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني فعلت الغرفة.
    Ve bu yüzden de gelecek Birleşik Devletler başkanı olacağım. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني سأكون الرئيس المقبل للولايات المتحدة.
    Bu yüzden istifa etmeye karar verdim. Open Subtitles هذا هو السبب في أنني قررت الإقلاع عن التدخين.
    Sen onu bana bir bok gibi gösterdin ve ben de bu yüzden onu tuttum. Open Subtitles انه يبيع لي الهراء وهذا هو السبب في أنني استأجرته.
    Bu yüzden geldim buraya. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني هنا.
    İşte bu yüzden yedi tane ceza kestim uygunsuz durumdan. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني قد حصلت على سبعة الاستشهادات هنا التعرض غير لائق.
    İyi misin? Hayır. Benden daha kısalarla çıkmamamın sebebi bu işte. Open Subtitles هل أنت بخير هذا هو السبب في أنني لا اواعد الرجال الاقصر مني
    Bu şeyi söylemek istemememin sebebi buydu. Open Subtitles هذا هو السبب في أنني لم أريد أن أقول أي شيء
    Burada olmamın sebebi bu. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني أنا من تفعل هذا الشيء. ماذا تخسر؟
    Sahte kimlik olayı yüzünden sana, anne ve babandan daha sert davranmamın sebebi budur. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني كنت لأكون أقسى معك في مسألة البطاقة الوهمية أكثر من والديك
    Evde kalmamamın sebebi sen değilsin, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعرف السبب في أنني لا أعيش معك بالمنزل أنت تعرف ذلك، أليس كذلك؟
    Ve sebebi de uyanık olmayışımdı, sebebi karşı çıkmayışımdı... Open Subtitles والسبب في أنني لم أكن يقظة السبب في أنني لم أكافح
    Ama bu resmi göstermemin nedeni burada onun sorunu çözmek üzere olduğunu görebilmeniz. TED ولكن السبب في أنني أريد أن اريكم الصورة هو أنه يمكنكم رؤيته وهو على وشك حل هذه المشكلة.
    Clip'e yardım etmemin ve hakkında çok şey bilmemin nedeni bu. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني فعلت ما فعلته للكليب. هذه هي الطريقة التي تأتي أنا أعرف الكثير عنك.
    Bir maçta smaç basmamamın nedeni, smacın, gösteri işi olması ki sen bunu iyi bilirsin. Open Subtitles السبب في أنني لا أغمسها في اللعب لأنالأمريبدواكلمسرح العائم.. ذالك الذي تعرف عنه
    İsmini 'Şimdi ne olucak' koyma sebebim, Open Subtitles السبب في أنني قررت أن نسميها ماذا الآن؟
    - Evet, seçme sebebim de o zaten. Open Subtitles - نعم ، هذا هو السبب في أنني اختار ذلك.
    Ve bu yüzden de gelecek Birleşik Devletler başkanı olacağım. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني سأكون الرئيس المقبل للولايات المتحدة.
    Bu yüzden de bu keş karıyı benim becermem gerekiyor, öyle mi? Open Subtitles لذا هذا هو السبب في أنني للذهاب اللعنة حتى هذا رئيس الكراك، نعم؟
    Bu yüzden yasa değişikliğine oy verdim. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني صوت لصالح التعديل.
    Sen onu bana bir bok gibi gösterdin ve ben de bu yüzden onu tuttum. Open Subtitles انه يبيع لي الهراء وهذا هو السبب في أنني استأجرته.
    Ben de bu yüzden geldim. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني هنا.
    İşte bu yüzden sana ihtiyacım var. Open Subtitles أنا أعلم. هذا هو السبب في أنني بحاجة إليك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus