Bu nedenle domuz gibi hissetmelisin. Siz erkekler beni hasta ediyorsunuz. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب ان تشعر بانك خنزير انتم الرجال تجعلوني أمرض |
Bu nedenle bana verilen tüm yetkilere dayanarak en ağır cezayı vermeliyim. | Open Subtitles | من اجل ذلك السبب يجب علي ان احكم بالعقوبة القصوى المتوفرة لي |
O nedenle önce bu herifleri sorgulayacağız. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن نقابل هؤلاء الرجال أولا |
Tam da bu yüzden, bütün bunlar bu odada kalmalı. | Open Subtitles | ولذلك السبب يجب أن يبقى كل هذا في هذه الغرفة |
Bu yüzden bunu yalnızca, borulardan et ve kemik temizlemeyi biliyorsanız yapmalısınız. | Open Subtitles | ولهذا السبب يجب عليكم فعل هذا فقط إذا كُنتم تعلمون كيفية التخلص من اللحم والعظام من أنبوب الصرف |
Bu yüzden sana bir şey söylemek zorundayım. Doktor Hodgkins'in önünde söylemek istemedim. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن أخبركِ شيئاً لم أرد قوله أمام الد. |
Bu salı alıp bu adadan tam da bu yüzden gitmeliyiz. | Open Subtitles | لهذ السبب يجب ان نركب القارب ونرحل عن هذه الجزيرة |
İşte tam da bu nedenle bana onu dinlemeliyiz dediğimde güvenmelisiniz. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن تثقوا بي، عندما أطلب منكم سماع ما سيقوله |
Bu nedenle bu hepimizin umrunda olmalı. | TED | ولهذا السبب يجب علينا جميعا ان نهتم. |
- Ki bu nedenle eyalet savcılık makamı bu adaletsizlikteki kızgınlığımızı paylaşmalı. | Open Subtitles | -لهذا السبب يجب أن يشاركنا مكتب المستشار العدلي في غضبنا بسبب هذا الظلم |
Bu nedenle Jolene Samuels'ın suçlu olduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لهذا السبب , يجب ان تجدوا (جولين سامويل) مذنبة |
Bu nedenle benimle gelmelisin. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب ان تأتي معي . |
İşte bu nedenle onları durdurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | -و لهذا السبب يجب أن نوقفهم . |
O yüzden bunu yapmaya devam etmeliyiz. Tamam. | Open Subtitles | ولهذا السبب يجب علينا أن نستمر بفعل ذلك |
- İşte bu yüzden bunu sen yapmalısın. | Open Subtitles | - وهذا هو السبب يجب عليك أن تفعل ذلك. |
Gördün mü? İşte bu yüzden sana yatakta kahvaltı hazırlamamıza izin vermelisin. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن تتركينا نحضّر لكِ الإفطار في السرير |
Bu yüzden sana bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | ولهذا السبب يجب أنْ أقول أمراً لك |
Bu yüzden gitmeliyiz. Yoksa Süleyman'ın aklını çelecekler. | Open Subtitles | ،لهذا السبب يجب أن نذهب وإلا فسيستحوذون على عقل (سليمان) |
Zaten bu yüzden gitmeliyiz ya! | Open Subtitles | ولهذا السبب يجب ان نذهب |