Bir ceketi nasıl giydiğimizden ya da nasıl çıkarttığımızdan belli olur. | Open Subtitles | إنهُ يعيش في الطريقة التي ترتدي بها الستره، أو تخلع بها الستره. |
Sen karalar bağlamış, evden dışarı çıkmazken, o deri ceketi evinden çıkarıp temizleyiciye vermek hiç kolay olmadı. | Open Subtitles | محاولة لإخراج تلك الستره الجلديه خارج شقتك لم تكن سهله مع تصرف مثل الأنسه هامشام... |
Deri Ceket. Yanık. Kazağına dökülen kola. | Open Subtitles | الستره الجلديه ، الحرقه ، الكوكا كولا المنسكبه على كنزتك |
Ve kadın her zaman aynı eski kazağı giyiyor. Sanırım gençlik yıllarında kazak olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | ودائماً ما ترتدي تلك الستره اللي تبدو كفستان |
kazak nasıl senin evine gelmiş olabilir, biliyor musun? Gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | هل تعرف كيف عادت الستره الى منزلك؟ يجب علي أن أذهب |
Yeleği nerede? | Open Subtitles | على اي حال , هذه بذله من ثلاثة قطع اين هي الستره ؟ |
Bu ceketin sahibi olan kadın yatağımın ucunda bekliyordu. | Open Subtitles | امراه ما , اينما تكون تمتلك هذه الستره اللعينه لقد كانت تقف فى نهايه السرير |
Bradley kırdı, ama Arıların köşe oyuncusuna bayrak atıldı. | Open Subtitles | يتم إعتراض الكره ولكن الحكم يحتسب خطأ على فريق الستره |
Sen huzur içinde uyuyorsun. Hatta kurşun geçirmez Ceketini giymemişsin? | Open Subtitles | تبدوا مرتاح ولا ترتدي الستره الحاميه من الرصاص |
Raff, bu ceketi yüzük kaçakçılığında kullanıyoruz ama ağzını sıkı tutarsan söz veriyorum sana da bir şeyler ayarlarım. | Open Subtitles | تعرف راف ؟ موضوع الستره هو أنها مهربه لكن إن كنت هادئاً أقسمأنهاستهربمنمكان ما... |
Buraya geldiğimden beri bu ceketi giydiğim için insanlar bir şeyler söylüyorlar. | Open Subtitles | الناس تراني غامضا اذا لبست هذي الستره |
Hayır ama üstündeki ceketi giymek için eşsiz bir tarz sahibi olmak gerekir. | Open Subtitles | ولكن الستره التي ترتدينها... تحتاج لفتاه اذا صافت خاصه لأزالتها. |
Bu arap ceketi ona çok yakışıyordu. | Open Subtitles | هذه الستره ، كانت رائعه عندما يرتديها |
ceketi yarın getir. | Open Subtitles | إجلب الستره غدا |
Eğer bir Ceket hakkında o sapıkça saplantılı boş laflara başlayacaksan, o zaman al çünkü bunu bir daha duymaktansa, donmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لذا.. لو ظللت تتحدث بهذه بالهجة المتجكمه المتبجحه على هذه الستره,فلتاخذها اذن |
Ceket sıkıyor. Rahatsız ediyor. | Open Subtitles | سأذهب لأرتدي البذله. الستره التحنيخ ضيقه. |
Araba anahtarları ceketimin cebindeydi, Ceket de içeride. | Open Subtitles | مفاتيح سيارتى كانت بجيب الستره التى كانت بالداخل |
kazağı olsa Ali'ninkini giyerdi. Git söyle ona! | Open Subtitles | حتى هذه الستره لعلي أذهب وأخبره |
Yeleği diker ve üstünü Kevlar'la kaplar. | Open Subtitles | هي فالحقيقه تخيطهم مع الستره وتغطيها بالـ"كيلفر". ** كيلفر=هو النوع من الستر الواقي للرصاص ** |
Evet ve üstelik bu ceketin sahibi şu an trende değil. | Open Subtitles | - بالضبط و يمكننى أن أؤكد لك أن مالك الستره غير موجود الآن فى القطار |
Başlama şutu öyle uzun ki Arıların dev oyuncusu Johnny Clay gol çizgisine geriledi. | Open Subtitles | ركلة البدايه عاليه وفى العمق وتصل الى (جونى كلاى) لاعب فريق الستره بالقرب من خط المرمى |
- Ceketini çıkart. - Bana bir şey olmaz. | Open Subtitles | اخلع عنك الستره - سوف أكون بخير - |
- Yok, onun arkasında. Kırmızı kazaklı seksi kızın arkasına kaçmış herhalde. | Open Subtitles | ربما تكون مختبئه خلف الفتاه المثيره ذات الستره الحمراء |
Şimdi de bu hırkayı belime bağlayıp mahalle gezmesine gideyim. | Open Subtitles | و الامساج بفنجان الشاي بيدي الأثنتين والان لنربط هذه الستره حول خصري و المشي في الشارع |