O böceğin çoçuğumun annesi olduğunu unutmayalım ve ezme işini en alt seviyede tutalım. | Open Subtitles | حسنٌ،دعينا لانغفل عن الحقيقة أن تلك الحشرة هي أم طفلي لذا دعينا فقط نبقي السحق الى الحد الأدنى |
İzler-- ezme, yırtma, kesme boyutu, gerçek boyutla bölünmesindeki değişime eşittir. | Open Subtitles | السحق ، التمزيق ،القص يساوي التغيير في البعد مقسوما على البعد الحقيقي |
Şimdi son ezme hareketi. | Open Subtitles | الآن, السحق النهائى |
Ancak Hodgins ezilmeyi gösteren herhangi bir kanıt parçası bulmadı. | Open Subtitles | حسناًَ, لم يعثر هوديجنز على أية جزيئات تشير إلى السحق |
Hayatını değiştirmek için, ezilmeyi göze alıyorsun. | Open Subtitles | لأنها تأخذ السحق و تتخذ هذه اللفتة لتغيير حياتها |
ezme derken? | Open Subtitles | ماذا تعني بـ"السحق"؟ |