Tabii ki konuşmak saçma. Gel yapalım. Sana göstereyim. | Open Subtitles | من السخافة طبعاً التكلم في الأمر لنتبادل القـُبل ، سأريك. |
Senin her şeyi anlayan kafan ve söylediğin o tumturaklı sözler tamamıyla saçma ve küstahça. | Open Subtitles | رأسك، الذي يفهم كل شئ ويتحدث عن مواضيع طنّانة هي في الحقيقة غاية في السخافة والادعاء |
Bunun ne kadar saçma olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | أنتِ مجنونة، تعلمين مقدار السخافة التي يبدو عليها هذا الحوار |
Kuzey tarafı olarak adlandırılan mahalle için bir logo tasarımına davet edilmiştim ve bir mahallenin logosu olmasının aptalca olduğunu düşündüm. | TED | كنت مدعوة لأصمم شعارا لهذا الحي الذي يدعى الحي الشمالي وكنت أعتقد أنه من السخافة أن يكون هنالك شعار لحي معين |
Medyanın bunu da sansürlemesi elbette sürpriz olmadı, fakat zaman zaman gülünç şeyler meydana geldi. | TED | لم يكن الأمر مفاجئًا أن قامت وسائل الإعلام بالتعتيم على الأمر أيضًا، ولكن وصل الأمر لحد السخافة فى بعض الأوقات. |
saçmalık! Öyle bir şey yok. | Open Subtitles | يال السخافة , أنت تعلم أنه لا يوجد شيء من ذلك |
Sorunu benimle görüştükten sonra ev halkını ilgilendiren bir meselede, ...bir dedektife başvurmanın büyük bir aptallık olduğunu anladı. | Open Subtitles | تبين أنه من السخافة تعيين متحري لهذة القضية |
Bu şekilde düşünürsen, kulağa çok saçma geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك أشبه بنو مع السخافة عندما تشرحينه بهذا الشكل |
Sence kin tutmak biraz saçma değil mi? | Open Subtitles | ألا تظن أنه من السخافة أن تظل تكن لي ضغينة؟ |
İtalya'da hiç kimsenin Berlusconi hakkında film yapmaması saçma. | Open Subtitles | أن ليس من السخافة أن لا أحد في إيطاليا قد عمل فيلما عن برسكوني أبدا |
Hayır, haklısın. Sürekli senin için endişelenmem saçma. | Open Subtitles | لا , أنتِ محقة من السخافة أن أقلق بشأنكِ طوال الوقت |
Ama şimdi bu saçma teori sayesinde Henry Wilkins tarihe geçecek. | Open Subtitles | و الآن بفضل هذه السخافة هنري ويلكنز سيسجل بالتاريخ |
Sadece nişanlanmamıza rağmen hâlâ birlikte yaşamamızı biraz saçma. | Open Subtitles | أعتقد فقط من السخافة أننا مخطوبان ولا نعيش معاً |
Banyomda sadece insan dışkısı görmek istemem, saçma mı? | Open Subtitles | هل من السخافة أرغب أن تكون المخلفات في حمامي بشريّة؟ |
Ah, evet. Ve bence, benden gelecek hakkında konuşmamı istemek biraz tuhaf, çünkü saçlarım beyaz, yani benim gelecek hakkında konuşmam biraz aptalca olur. | TED | أوه، حسناً. وإحساسي هو أنه من الغريب أن تطلبوا مني الحديث عن المستقبل، لأن شعري مليئ بالشيب. ولذلك، من السخافة أن أتحدث عن المستقبل. |
aptalca ve sıkıcı, ayrıca pek çok sersemliğe yol açıyor. Mesela: | Open Subtitles | إنه تافه و ممل و يؤدي .إلى كثير من السخافة |
Motorlarla uğraşmanın kafamı Albay O'Neill'ı düşünmekten alıkoyacağını düşünmüştüm, bu da aptalca, onu değiştirenin o olduğunu düşününce. | Open Subtitles | أعتقدت أن العمل على المحرك سيساعدني لأبعد أونيل عن أفكاري نوع من السخافة أن يكون هو الشخص الذي أستطاع القيام بهذا |
Seninkiler de 10 milyon pound değerinde bir mirası olduğunu duyduğunda aydınlandılar. - Aynı derecede gülünç. | Open Subtitles | وعيناك لمعت عندما سمعت أنه ترك عشرة ملايين جنيه استرليني ميراثاً ، نفس القدر من السخافة |
Joe'yu tanırım. Bir şey yaptığını sanmıyorum. Bu çok gülünç. | Open Subtitles | أنا اعلم جو ، واعلم انه لا يستطيع أن يفعل أي شيء لهذه السخافة |
Demek istediğin bu saçmalık gerçekten bir saçmalık mı? | Open Subtitles | إذاً ما تقوله أن هذه السخافة هي بالفعل سخافة؟ |
Biraz aptallık hiç fena olmaz. | Open Subtitles | حسناً، يمكنني الإستفادة ببعض السخافة الآن |
Ahmaklığı bırakabiliriz dedim. | Open Subtitles | قلت أنّه يمكننا أن نتوقف عن السخافة |