Ailen şu an Çin elçiliğinde. | Open Subtitles | عائلتك قد وصلت بسلام إلى السفارة الصينية. |
Zayıf ihtimal biliyorum ama Londra'daki Çin elçiliğinde bir irtibatım var. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا إحتمال بعيد، لكن لديّ مصدر في السفارة الصينية هنا في (لندن). |
Londra'daki Çin elçiliğinde bir irtibatım var. | Open Subtitles | لديّ مصدر في السفارة الصينية هنا في (لندن). |
Wendy de Çin büyükelçiliğinde diplomatik dokunulmazlığı ve kurye teslimatlarına ulaşımı bulunan bir ataşe. | Open Subtitles | وهي تعمل كملحق في السفارة الصينية ولديها تصريح للوصول للحقائب وحصانة دبلوماسية |
Gabriel, Kate'in Çin büyükelçiliğinde olduğunu öğrendiğinde o da çipin içindeydi. Bu yüzden, Mei Chen'inde bunu bildiğini saymalıyız. | Open Subtitles | حين علم أن "كايت" في السفارة الصينية لذا يجب أن نفترض أن "ماي شين" تعرف هذا، أيضًا |