"السفير" - Traduction Arabe en Turc

    • Büyükelçi
        
    • Büyükelçisi
        
    • Elçi
        
    • Büyükelçinin
        
    • elçisi
        
    • Büyükelçiyi
        
    • Büyükelçim
        
    • Konsolos
        
    • büyükelçisinin
        
    • Ambassador
        
    • Büyükelçiye
        
    • Elçinin
        
    • Büyükelçiyle
        
    • elçisinin
        
    • elçisine
        
    Büyükelçi ve arkadaşlarım, İsveç, Meksika ve Fransız elçiliklerindeki mültecilerle konuştu. Open Subtitles ولكن السفير تحدث مع نصف اللاجئين في السفارات السويدية والمكسيكية والفرنسية
    Büyükelçi bakın, onun kız kardeşi, benim kız arkadaşım. Kara listede. Open Subtitles سيادة السفير اسمعني, اخته تكون صديقتي و هي علي القائمة السوداء
    Bay Kazinsky, Büyükelçi'nin öldürülmeden hemen önce birşeyler dediğini duydum. Open Subtitles سيد كاذنسكي, لقد سمعت السفير يقول شئ قبل أن يُقتل
    Tüm ekiplerin dikkatine, Uluslararası Suçlarla Mücadele binasında ateş edildi. Çin Büyükelçisi vuruldu. Open Subtitles إلى جميع الوحدات التوجه إلى مبنى الجنايات العالمي السفير الصيني قد تم إصابته
    Sizi haberdar etmeliydim ancak, Venedik'e daha yeni geldim ve Papa Kilise'ye bağlılığıyla bilinen son Elçi eşinizin ailesini görmem konusunda çok istekliydi. Open Subtitles كان يجب أن أن أعلمكم بقدومي بما أنني وصلت للتو إلى البندقية بينما زوجك السفير يلفت نظر الكنيسة نسى البابا من فرط شوقه
    Söylerdim ama Büyükelçinin ingilizcesi çok kötü ve senin fransızcan kusursuz. Open Subtitles من الممكن , لكن انجليزية السفير سيئة و فرنسيتك بلا عيوب
    Büyükelçi, onu bulacağız. Şehrin her tarafında istihbarat kaynaklarımız var. Open Subtitles ايتها السفير سوف نجده لدينا انتيل محدد لكل مصادر المدينه
    Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن
    Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü başkanı olarak dünyanın en büyük suç örgütüyle mücadele görevine liderlik yetkisini, yakın dostum Büyükelçi Han'a verdim. Open Subtitles كرئيس لمبنى الجنايات العالمية , لقد ائتمنت صديقي السفير هان على أن يقود هذه المعركة , ضد أعظم منظمة إجرامية في العالم
    Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن
    Senin ve Büyükelçi'nin aileme benmişim gibi davranmanızı izlemekten daha kötüsü yok. Open Subtitles لاشيئ أسوء من المُشاهدة. أنت و السفير الذى يتظاهر أنه من عائلتى.
    Bay Büyükelçi, tam şu sırada East River'dan işaretsiz bir uçak çekilmekte. Open Subtitles سيدي السفير بينما نتكلّم هناك طائرة غير مؤشّرة تسحب من النهر الشرقي
    Harika. Teşekkürler Sayın Büyükelçi. Bunu oylamaya sunmaya karar verdiğimizde size bildiririm. Open Subtitles رائع، شكرًا لك سيادة السفير سأعلمك حين نقرر متى نعيد طرح الأمر
    Büyükelçi'nin Temsilciyi öldürme planına bir şekilde yardım etmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أن رئيس الوزراء ساعد السفير بخطته لقتل الممثل.
    Saldırıdan 10 gün sonra, 100 bin Libyalı Büyükelçi Stevens için tören düzenledi. Open Subtitles بعد الهجوم بعدة ايام ، مئات الالاف من الليبين نعوا السفير كريتسوفر ستيفنز
    Adamlarımın dediğine göre Sovyet Büyükelçisi bu hafta şehirde olacakmış. Open Subtitles أحد مصادري أخبرني بأن السفير السوفييتي سيكون هنا هذا الأسبوع
    - Var. Başkan, Rus Büyükelçisi'yle olumlu bir görüşme yaptı. Open Subtitles أجل، الرئيس كان على إجتماع مثمرًا جدًا مع السفير الروسي
    Michael, eğer fidyeciler Elçi olmadan ortaya çıkarlarsa ne olur? Open Subtitles مايكل ، ماذا سيحدث إذا ظهر الخاطفين بدون السفير ؟
    GRS, Elçi belediye başkanının ofisinde özel bir toplantıya katılacak. Open Subtitles حسنٌ ، يا رجال السفير لديه زيارة خاصة لاحدى المكاتب
    Leydi Sunningdale gelince Büyükelçinin acilen sizinle bir saatlik bir görüşme yapmak zorunda olduğunu söylerim. Open Subtitles بعد وصول السيدة صننجديل سأتى و أعلن إن السفير يطلب حضوركم على وجه السرعة و إن أعمالك ستستمر على الأقل ساعة
    Üzülerek bildiriyorum ki, İmparatorluk elçisi görevini yapmış olan, Eustace Chapuys, İspanya'ya dönüşünden kısa süre sonra vefat etmiş. Open Subtitles يؤسفني أن أبلغك أن يوستاس تشابويس الذي كان مرة السفير الإمبراطوري هنا, قد مات بعد عودته الى اسبانيا بقليل
    Şimdi Büyükelçiyi de ikinci katta bir yerde kilitli tutuyorlar. Open Subtitles وهم يحتجزون السفير الآن في مكان ما في الطابق الثاني
    Büyükelçim doğruca Beyaz Saray'a gidecek ve ikiniz de işinizden olacaksınız. Open Subtitles السفير السعودي سيذهب مباشرة إلى البيت الأبيض. وستفقدوا أنتم الاثنين وظائفكم.
    Alo? Konsolos Han, planlandığı gibi Çin fuarına gitmeni istiyorum. Open Subtitles ايها السفير اريدك ان تذهب الى الحى الصينى كما خططت
    Avusturya büyükelçisinin evinde çok önemli bir işim var. Open Subtitles لدي عمل مهم جداً في منزل السفير النمساوي
    Hatırlar mısın, CIA bize Grand Ambassador'da oda ayarlardı. Open Subtitles أتذكر عندما عقدت وكالة الاستخبارات المركزية غرف لنا في فندق السفير الكبير
    Büyükelçiye, anlık bir öfkeyle yaptığını söylerken yalan söylediğini kanıtlayacağız. Open Subtitles أنّها كانت تكذب عندما أخبرت السفير أنّها جراء لحظة إنفعال.
    Ama Avusturyalılar, Elçinin çekincelerine güldüler. Open Subtitles لكن النمساويين ضحكوا على مخاوف السفير هذه
    Elbette. Kral, Büyükelçiyle birlikte önceden çıktı. Open Subtitles بالطبع , وقد غادر الملك بالفعل مع السفير
    Yeni İmparatorluk elçisinin bana söylediğine göre, Antwerp ve diğer yabancı ülkelerde Kral'ın yeni bir eş aradığını konuşuyorlarmış. Open Subtitles السفير الإمبراطوري الجديد أخبرني أنه في انتويرب وفي أماكن أخرى أجنبية بأنهم يقولون أن الملك يبحث عن زوجة جديدة
    Umarım İngiliz elçisine bildirmişlerdir. Open Subtitles أتمنى أن يكونوا قد أخطروا السفير الإنجليزي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus