Bu araç ve içindeki her şey Dünya etrafında serbest düşüş hâlindeler ve yer çekiminden etkilenmiyorlar. | TED | المركبة وكل شيء بالداخل يتواجدون في شكل من أشكال السقوط الحر حول الأرض، ولا يتعرضون لتأثير الجاذبية. |
Gökyüzünün en tepesinde ses hızında uçtular ölüme çalım atıp, 20 mil yüksekten serbest düşüş yaptılar. | Open Subtitles | طاروا بسرعة الصوت إلى أعالي السماء يخدعون الموت ويمارسون السقوط الحر من على ارتفاع عشرين ميلاً |
İkiz Kuleler, hemen hemen, serbest düşüş hızıyla yere çöktü. | Open Subtitles | البرجين التوأم سقطا تقريبا بسرعة السقوط الحر |
Tahminimce sen iç dünyanda bir çeşit serbest düşüş halindesin. | Open Subtitles | تخميني هو أنك حصلت على نوعا من السقوط الحر هناك بداخلك, |
Sarmal bir yapısı ve ikili serbest düşüş tüpü var. | Open Subtitles | هناك سدادة ثانيتان من السقوط الحر |
Ölüme meydan okuyan bir serbest düşüş aracıydı. | Open Subtitles | لقد كانت السقوط الحر التي تتحدى الموت. |