Belki de dev gibi bıçağı olan çılgın adama sormalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نسأل الرجل المجنون صاحب السكينة الكبيرة القديمة |
Yemin ediyorum bir kere daha söylersen bu bıçağı kafana saplayacağım. | Open Subtitles | أقسم أنك إن قلت هذا ثانية سأطعنك بهذه السكينة فى رأسك |
Heywood'a söyle, boğazına bıçak dayadığım için üzgünüm Hiç kuvvetim kalmadı. | Open Subtitles | ملحوظة : أخبر هيوود أنى أسف لأنى وضعت السكينة على رقبته |
Sanırım onu bilinçsizce bulduğunda kurbanın üzerinde kullandığın bıçak bu? | Open Subtitles | أعتقد بأنك استخدمت نفس السكينة للضحية عندما وجدته فاقداً وعيه؟ |
Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. | Open Subtitles | ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها، |
bıçağı vardı. O bölüm pek keyifli değildi. | Open Subtitles | و بعدها سحبت السكينة فى الجزء الأقل مرحا |
Yerden pas lekesini çıkarmalıyım. bıçağı nereye koydunuz ? | Open Subtitles | انا احتاج ان ازيل الصدا الموجود فى السقف اين تضعوا السكينة التى تزيل الصدا؟ |
Reddet, kalbine bıçağı saplarım ve sonsuza kadar bu şişenin içinde kalırsın. | Open Subtitles | ارفضي هذا، وسأغرس السكينة بقلبه و أعيدكِ لأسركِ في القنينة للأبد |
Sana bıçağı saplayacağım günü sabırsızlıkla bekliyor olacağım ve sen de bunu biliyorsun. | Open Subtitles | ..سأنتظر دائماً اليوم الذي أغرز تلك السكينة في جانبك وأنت تعلم ذلك جيّداً كما أعلم |
Ya o sana verdiğim o bıçak? onuda hedefinin bifteklerini kesmekte kullandın. | Open Subtitles | وماذا عن السكينة التى أعطيتها لك كان لابد ان تستخدمها فى تقطيع لحم هدفك |
Dinle, Jack! Bay Rose'la bıçak işine girmek istemiyorsun, adamım. | Open Subtitles | أستمع جاك أنت لا تريد أن تذهب بموضوع السكينة هذا مع السيد روز |
Hiç bir çeşit silah taşıyamazsın, özellikle bıçak. | Open Subtitles | غير مسموح لكِ بحمل سلاح ناري أو أيّ سلاح من أيّ نوع ، خصوصا السكينة |
bıçak izleri tırtıklı olmayan bir bıçakla yapılmış. | Open Subtitles | علامات السكينة عملت بواسطة شفرة غير مسننة |
Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. | Open Subtitles | ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها، |
Üçüncü beyinsel sistem de bağlılık: Uzun süreli bir ilişkinin getirdiği huzur ve güvenlik duygusu. | TED | و النظام الثالث هو التعلق و هو الأحساس بالهدوء و السكينة التى تشعر بها مع شريكك بعد مرور فترة زمنية طويلة عليكما معا |
Bakın doktor onlardan biri benim kocam, bana huzur ve emniyet sağlıyor. | Open Subtitles | أتعرف أن زوجى قد أعطانى السكينة والامان والمساندة |
Cebinde o bıçakla oynamaya devam edersen insanlar yanlış bir fikre kapılacak. | Open Subtitles | تابعَ اللعب بتلكَ السكينة في جيبكَ لربما تصل الفكرة الخاطئة إلى الناس |
Keskin dişli kötü bir köpek keskin bir bıçağın tereyağını kestiği gibi damarlarını kesecek,.... | Open Subtitles | ،كلب شرس ذو أسنان حادة والتي تدخل في أعناقهم مثل السكينة في الزبدة في يوم صيفي حار |
Aslında, bizi çok çabuk bıçağa başvurduğumuz için ayıplardı. | Open Subtitles | في الواقع دائماً كان يوبخنا جراء كوننا مستعجلين باستعمال السكينة |
Bıçakta bir iz. Kapı kolunda bir iz var. | Open Subtitles | بصمة على السكينة وبصمة على الباب الخارجي |
Eğer iç huzuru bulmuş olmasaydım, sizin yanınızda hep psikopata bağladım. | Open Subtitles | ،أجل، ألمّ أجد السكينة الداخلية فقد أفقد أعصابي عليكم طوال وقت |
Son dersimizde Nirvana konusuna değinmiştik. | Open Subtitles | في أخر حصتنا الأخيرة، تكلمنا على موضوع السكينة |
Tanrım değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmem için sükunet değiştirebileceğim şeyler için cesaret aradaki farkı anlamam için akıl nasip et. | Open Subtitles | إلهى، إمنحنى السكينة لقبول الأشياء التى لا أستطيع تغييرها الشجاعة للتغيير هى الشئ التى أمتلكه |
Yükünden kurtulmazsan asla Huzura eremezsin. | Open Subtitles | وما لم تفضفضي عن همومك، لن تعرفي السكينة |
Bıçaklı adamı gördükten sonra ne yaptınız? | Open Subtitles | وبعد أن رأيت الرجل مع السكينة, ماذا فعلت ؟ |
Bıçaktan başka gazlı bez var, lastik eldiven var. | Open Subtitles | عدى عن السكينة وسادات الشاش , قفازات الجلد |
Ama eninde sonunda Los Angeles'tan ayrılıp Idaho'ya taşındık. Orada bol bol sessizlik ve sakinlik vardı. | TED | و بالنهاية, قررنا أن ننتقل من مدينة لوس أنجلوس إلى آيداهو و نعمنا ببعض الهدوء و السكينة هناك |
Mösyö, eğer aradığınız huzur ve sessizlikse... buradan huzurlu bir yer bulamayacağınızı garanti ederim. | Open Subtitles | أذا كنت تريد ياسيدي الهدوء و السكينة ...فأنا أضمن لك بأنك لن تجد مكانا أكثر هدوئا من هنا |