Burdaki sıra dağların deniz altında kaldığı milyonlarca yıl önce yaşamış. | Open Subtitles | و الذى قد عاش هنا منذ ملايين السنين عندما كانت هذه السلاسل الجبلية |
Daha genç olduğunuz, yüzlerce yıl sonrasının aksine. | Open Subtitles | عل عكس ما حدث بعد مئات السنين عندما أصبحتي أصغر سناً |
Sahra binlerce yıl önce yeşilken... yağan yağmurlar derinlere sızdı. | Open Subtitles | هطلت الامطار منذ الالاف السنين, عندما كانت الصحراء خضراء وانحدر الى عمق الارض |
Sanıyorum atalarımız - insanoğlu bir milyon yıl önce kamp ateşi etrafında oturdukları zamandan beri bu sorunun cevabını merak ediyorlar. | TED | كثيرا ما كان أسلافنا يتساءلون حول هذا الموضوع - أعتقد أن الجنس البشرى بأسره كان متحيراً من أمر الحب منذ ملايين السنين عندما كانوا يجلسون ملتفين حول نار المخيم أو يستلقون على ظهورهم ويتأملون النجوم. |
Kusursuz bir zamanda yüzlerce yıl önce eski büyünün Moonacre Vadisini sardığı zamanlarda yüzü yıldızlar kadar parlak ve kalbi ay ışığı kadar saf genç bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان في قديم الزمان المثالي، قبل مئات السنين عندما جاء السحر القديم "إلى وادي "مون آكر كان هناك شابة بشرتها تلمع كشحوب النجمة |
Bak, eğer Destiny hiç Dünya'yı tuşlayabilecek durumda olduysa, bu binlerce yıl önce Eskiler buraya gelmek istediklerinde olmuştur. | Open Subtitles | انظر,اذ كانت (القدر) لديها المقدرة علي الاتصال بالارض كان هذا منذ الاف السنين عندما اعد (القدماء) ذلك لياتوا الي هنا |
Bu, binlerce yıl önceki güneşin bulutların üstüne doğduğu ve altında bataklıktan başka bir şey olmadığı sahnenin aynısı olmalıydı. | Open Subtitles | "عندما تخيّلت بأنه لا بُد وأن هذا المنظر كانبالضبطهو ذاته" "منذُ الآف السنين عندما سطعتٍ الشمسبنورهاعلىالسحاب" "ولم يكن في الأسفل سوى مستنقع" |