"السوداء و" - Traduction Arabe en Turc

    • siyah
        
    Çünkü eminim bir sürü siyah t-shirt ve kot pantolonu da sıkıştırabilirim. Open Subtitles لأنني متأكدة انني استطيع حزم الكثير من القمصان السوداء و سراويل الجينز
    Görüyorum ki beyaz gömleğim, siyah kravatım ve pazar tutumlarım seni bir dakika bile kandıramamış. Open Subtitles أستطيع رؤية ان قميصي الأبيض وربطتي السوداء و وسلوكي الحسن لم يخدعوك لدقيقة
    Süslü kıyafetlerini ve ipek siyah iç çamaşırını al ve Disneyland'a geri dön. Open Subtitles خذ هذا الشاب الأنيق ذا الملابس الداخلية السوداء "و عود إلى "ديزنى لاند
    Hani şu siyah giyinen, kıvırcık saçlı Yahudi. Open Subtitles هذا اليهودي بالملابس السوداء و الشعر المجعد و كل شيء
    siyah takımlı ve Kato maskesi takan adam Johnny Mo... Open Subtitles الرجل الأصلع فى البذلة السوداء و قناع العينين جونى مو القائد لجيش أوران ايشى
    siyah takımlı ve maskeli adam Johnny Mo. Open Subtitles الرجل الأصلع فى البذلة السوداء و قناع العينين
    O siyah tuşlarla çalmayı severdi, ben ise beyaz. Open Subtitles هي تحب ان تعزف على المفاتيح السوداء و انا احب ان اعزف على المفاتيح البيضاء
    Bu yüzden siyah Kaya'ya kadar gidip, kapağı havaya uçurmak için dinamitleri almadık mı? Open Subtitles هذا هو سبب ذهابنا للصخرة السوداء و سبب إحضارنا للديناميت و تفجيرنا للباب الأرضي
    Bu yüzden siyah Kaya'ya kadar gidip, kapağı havaya uçurmak için dinamitleri almadık mı? Open Subtitles هذا هو سبب ذهابنا للصخرة السوداء و سبب إحضارنا للديناميت و تفجيرنا للباب الأرضي
    Şu belirli siyah beyaz çizgilerin arasında ne görüyorsun? Open Subtitles ما الذي تراه هنا بين الخطوط السوداء و البيضاء
    Hazır, odaklanmış, formda kaldım. siyah ve gri şeyler giydim. Open Subtitles حافظت على بنيتي الجسمانية و على تركيزي و تأهبي و ارتديتُ الملابس السوداء و الرمادية
    Çünkü valize bir kaç kot ve siyah tişört daha sığdırabileceğime... Open Subtitles لأنني متأكدة انني استطيع حزم الكثير من القمصان السوداء و سراويل الجينز
    Binbaşı Warren kalabalığı, siyah aletlerin beyaz ağızların olduğu hikâyelerle büyülerken birisi... Open Subtitles عندما كان الرائد وارن يستحوذ إهتمام الجميع بقصته عن الأعضاء السوداء و الأفواه البيضاء
    siyah takım elbisenle küçük valizin onda ve seni tren istasyonuna götürecek. Open Subtitles معه بذلتك السوداء و حقيبة اقامتك و سيصطحبك الى محطة القطار
    Çünkü görünüşe göre siyah bir polis ve soluk tenli biri onu zaten sorgulamış. Open Subtitles ادعى أننا نقوم بإزعاجه لأنه من الجلي أ أحد الشرطة ذوي البشرة السوداء و شريكته الصهباء قد قاما باستجوابه بالفعل
    siyah Perigord Mantarları. Aynı zamanda siyah elmas olarak bilinirler. Open Subtitles الكمأة الدهبية السوداء و المعروفة أيضا بـ "ألماس الأسود"
    Ama bana siyah §apkayi takip zorbalik yapildi diye görülmüş because you were bullied. Open Subtitles ولكنكِ لا تستطيعين ان تقولي لي بأنكِ وضعتِ القبعة السوداء و دبرتي أكبر هجوم على نظام التحكم الأشرافي و تحصيل البيانات رأيناه من قبل لأنه قد تم التنمر عليكِ
    İniş seferi siyah Kaplanlar, paraşütçü komandolar Teknik Subay Sanada ve benim bulunduğum grupça yürütülecek. Open Subtitles سوف يهبط المظليين و (النمور السوداء) و ضابط التكنولوجيا (سانادا)، و أنا
    Ava çıktıklarında siyah toprakta hayvan izlerini takip ediyorlarmış. Bu yüzden de Blackfoot Yolu demişler. Open Subtitles لذا عندما يقومون بالصيد فأنهم يتبعون أثار الحيوانات (في التربة السوداء و أطلقوا عليه مسار (بلاكفوت = القدم السوداء
    siyah kuğular, Murphy Kanunları. Open Subtitles نظرية (البجعة السوداء) و ( قانون مورفي) في مرحلة ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus