"السيء الذي" - Traduction Arabe en Turc

• kötü
• boktan

Ve bu da kötü adam öldürülecek çünkü iyi adamın kardeşini vurdu.
وهذا الشخص السيء الذي قتل، لأنه أطلق النار على شقيق الرجل الجيد.

Ama gerçekten kötü tarafı bende yeniden koklama isteği oluşturması.
ولكن النوع الغريب من السيء الذي يجعلكَ ترغب بشمّه مجدداً

Tek düşünebildiğim, bir dahaki kötü olayın ne zaman olacağı.
كل ما افكّر به هو ما الأمر السيء الذي سيحدث

Sokaklarda içtiğimiz o boktan şeyi hatırlıyor musun? Köpek öldüren şarabını?
أتذكر ذلك المشروب السيء الذي كنّا نشربه في الشارع ؟

boktan bir hayatımız olduğunu anlamakiçin boktan bir şeyler yaşamamız gerekir.
أحياناً يجب أن يحدث شيء سيء لندرك حجم الشيء السيء الذي إرتكبناه

Henri hakkında söylediğin tüm kötü şeyler... hatta benim kendime söylediklerim de beni onda vazgeçirmeyecek.
، كل الكلام السيء الذي تقوليه عن هنري ، وما أقوله أنا لنفسي لن يجعلني أتركه

Sanki sizin bir probleminiz var gibi? Bu sefer hangi kötü adamlar dayak istiyor?
يبدو واضحاً أن الشباب يتّخذون مواقعهم من هو الشخص السيء الذي سيُقتل هذه المرة؟

Onlar herkes hakkında endişeli büyük kötü olabilir.
قد يكونوا هذا الشيء الكبير السيء الذي يقلق منه الجميع

L l l çok kötü ne yaptığını bilmek hak düşünüyorum.
أعتقد أنني أستحق أن أعرف ما الشيء السيء الذي فعلته

Tamam, pekâlâ. Son yirmi yıl boyunca çok mu kötü bir insan oldum?
حسناً، ما الشيء السيء الذي فعلته في العشرين عاماً الأخر؟

Belki de son defa hep beraberken bıraktığım kötü izlenimi silmek için.
ربما لتصحيح الانطباع السيء الذي تركته آخر مَرّة كُنّا سوية

Bu senin hayatın için kötü bir zaman olmak zorunda değil savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe tadını çıkarabilirsin.
أتعرف هذا ليس بالوقت السيء الذي سيكون في حياتك الخوض في الحرب تجربه مرة في الحياة قد يكون ممتع

Ne kadar kötü bir şey yaptın ki evime gelip, özür dilemek için ölmeyi göze alıyorsun?
ما الشيء السيء الذي فعلت ليجعلك تأتي لمنزلي وتموتي لتحقيق عدالتك ؟

Bana söyleyeceğin kötü şeyleri duymak istiyorum.
اريد ان اعرف الشيء السيء الذي كنت تنوي اخباري به

Orada inanilmaz kötü bir egitim aliyoruz.
غير معقول التعليم السيء الذي تلقيناه هناك

Hamile değilsin sonuçta, ne olacak ki? ! Hem o kadar kötü ne dedim ki sanki?
انكِ لستِ حامل على أي حال , لذا من يهتم و ما الشيء السيء الذي قلته ؟

Bu da ilk yaptığın boktan iş düşünülünce çok bir şey sayılmaz.
وهذا لا يعني الكثير بالنظر إلى العمل السيء الذي قمت به في المرة الأولى.

Son dört yıldır yediğim tüm o boktan şeyler!
كل الطعام السيء الذي أكلتهُ ! في الأربع سنوات الماضية

Ne boktan bir stüdyo yönetiyorsun.
مالأستوديو السيء الذي تديره هنا؟