Grace'in tozun şeker olduğunu düşündüğü durumda, çünkü 'şeker' olarak etiketlenmişti ve kahve makinesinin yanındaydı, ancak aslında toz zehirdi. | TED | حيث اعتقدت غريس أنّ المسحوق كان السّكّر، لأنه عُلِّمَ السّكّر و بماكينة القهوة، لكنّ في الواقع كان المسحوق سمًّا . |
şeker nerede? | Open Subtitles | إذا ً هذا هو المكان الذي تضع فيه السّكّر |
Ve Grace'in arkadaşı kahvesi için şeker istiyor. | TED | و صديقة جراس تطلب بعض السّكّر في قهوتها . |
Şimdi bu tozun şeker olduğunu düşünüyor. | TED | الآن تعتقد أنّ المسحوق هو السّكّر . |
Ve belki de şarşırtıcı olmayan bir şekilde, eğer Grace tozun şeker olduğunu düşünür ve kahveye koyarsa, insanlar onun bir suçu olmadığını söyleyecektir. | TED | و ربّما بشكل غير مفاجئ، إذا اعتقد جريس أنّ المسحوق هو السّكّر و يضعه في قهوة صديقها، يقول النّاس أنها لا تستحقّ أيّ لوم على الإطلاق . |
Yani toz zehir olmasına rağmen, arkadaşı kahveyi içti ve öldü, insanlar Grace'in bu durumda daha az suçlu olduğunu söyleyecektir, zehir olduğunu düşündüğü diğer durumdan farklı olarak masumca tozun şeker olduğunu düşündüğü ve hiçbir zarar gelmediği için. | TED | لذا بالرّغم من أنّ عندما كان المسحوق سمًّا، شرب الصّديق القهوة و مات، يقول النّاس أنّ جريس تستحقّ لوماً أقلّ في تلك الحالة، عندما ببراءة اعتقدت أنّه كان السّكّر ، من في الحادث الآخر، حيث اعتقدت أنّه كان سمّ، و لم يحدث أذًى . |
Bir de şeker mi katıyorsun? Hayır. | Open Subtitles | مع السّكّر ؟ |